27 Şubat 2017 Pazartesi
BAREM DERGİSİ - Durmuş ALAGÖZ (YIL: 2005 - 2006 - ANKARA) "MEDENİYET VE MİLLİ ŞUUR, MİLLİ TARİH ŞUURU" Araştırmacı - Yazar. Mustafa Nevruz SINACI
Kuvvai Milliye Dergisi-Bekir ÖZTÜRK (YIL: 2007 - ANKARA) "Ulusal Güvenlik, Umumi Vaziyet ve Manzara, Devr-i Sabık Yaratmak" Yayın Kurulu Üyesi ve Yazar, Mustafa Nevruz SINACI
"ATATÜRK ÇAĞI VE ZİHNİYETİ", MEYDAN Gazetesi, 10 Kasım 1988 - Mustafa Nevruz SINACI & Konuların içinden, Sebahattin HATAY "İnkılâplarımızın Temeli: "Laiklik"
25 Şubat 2017 Cumartesi
"CUMA NAMAZI VE ZUHR-İ AHİR" (Muhalefet İddiası ve reddiye çalışmaları / mücadelesi: 1980 - 1990) Mustafa Nevruz SINACI - Diyanet İşleri Başkanlığı Nihai Kararı: 26 MART 2002, ANKARA
SONUÇ: DİYANET FETVALARI...
CUMA NAMAZI VE ZUHR-İ AHİR DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU,
26.03.2002 TARİHİNDE KURUL BAŞKANI DOÇ. DR. ŞAMİL DAĞCI'NIN BAŞKANLIĞINDA
TOPLANDI.
Dinî Sorulara Cevap Komisyonunca "Cuma Namazı ve Zuhr-i
Ahir" konusunda hazırlanan metin Kurula takdim edildi. Konu ile ilgili
Kurul üyeleri görüşlerini belirttiler. Görüşmeler sonucunda;
I. CUMA NAMAZI
A. Cuma Namazının Hükmü Cuma
namazı, farziyyeti Kitap, sünnet ve icma ile sabit olan ve hutbeyi de ihtiva
eden iki rekatlı, cemaatle kılınan bir namazdır. Yüce Allah, "Ey
inananlar! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında, alışverişi bırakıp hemen
Allah'ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz
kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allâh'ın lütfundan nasibinizi arayın.
Allâh'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz." buyurmaktadır (Cumu'a
62/9-10). Hz. Peygamber, "Cuma namazına gitmek, ergenlik çağına ulaşmış
her Müslüman'a farzdır." (Nesâî, Cumu'a, 2; Ebû Dâvûd, Taharet, 129),
"Cuma namazını kılmayan birtakım kişiler, ya bundan vazgeçerler ya da
Allâh kalplerini mühürler de gafillerden olurlar." (Müslim, Cumu'a, 12;
Nesâî, Cumu'a, 2), "Allâh, önemsemeyerek üç Cuma'yı terk eden kişinin
kalbini mühürler" (Ebû Dâvûd, Salât, 210; Nesâî, Cumu'a, 2) buyurmaktadır.
Cuma namazı, Hz. Peygamber döneminden günümüze kadar bütün Müslümanlarca
kılınmış ve bunun farz olduğu konusunda herhangi bir ihtilafa düşülmemiştir.
Cuma namazının hicretten önce
farz kılındığına dair rivayetler bulunmakla birlikte, Hz. Peygamber ilk Cuma
namazını hicret esnasında Medine yakınındaki Rânûna denilen bir vadide
kıldırmıştır.
B. Cuma Namazının Rekat Sayısı
Cuma namazının farzı iki rekattir. Bu konuda herhangi bir ihtilaf yoktur.
Hz. Peygamber'in Cumanın farzından önce, nafile olarak bir namaz kılıp
kılmadığı konusunda fıkıh bilginleri, konuyla ilgili muhtelif rivayetlerden
hareketle farklı görüşler ortaya koymuşlardır:
Cuma'nın farzından önce nafile
bir namaz olmadığını ileri süren fakihler bulunmaktadır. Onlara göre Hz.
Peygamber, Cuma namazı için mescide gelince, namaz kılmadan doğrudan minbere
çıkmıştır. Sahabenin kıldığı rivayet edilen namaz ise, sünnetle ilişkisi olmayan
nafile bir namazdır (İbn Kayyım, Zâdü'l-Meâd, I/118-119). Buna karşılık Hanefî,
Mâlikî ve Şâfiî bilginlerine göre, Hz. Peygamber, Cuma namazının farzından önce
tahiyyetü'l-mescid dışında, nafile olarak namaz kılmıştır. Hanefîler bu namazın
dört rekat olduğunu, diğerleri ise belli bir rekat sayısıyla sınırlı olmadığını
belirtmişlerdir (İbn Humam, Fethu'l-Kadîr, II/39; İbn Kudâme, Muğnî, II/250;
İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar, I/452). Sahih hadis kaynaklarında Hz. Peygamber'in
Cuma namazından önce nafile olarak namaz kıldığına dair bir çok rivayet
bulunmaktadır (İbn Mâce, Salat, 94; Buhârî, Cumu'a, 33, 39; Ebû Dâvûd, Salât,
244).
Hz. Peygamber'in Cuma namazından
sonra nafile olarak namaz kıldığı konusunda ihtilaf olmamakla birlikte, bu
namazın kaç rekat olduğu konusunda görüş farklılığı bulunmaktadır. Bu namaz,
Ebu Hanife'ye göre bir selamla dört, Şâfiî'ye göre iki selamla dört, Ebû
Yûsuf'a göre ise dört rekatta bir selam ve iki rekatta bir selam vermek üzere
toplam altı rekattır (İbn Hümâm, Fethu'l-Kadîr, II/39; Şirbînî, Muğni'l-Muhtâc,
I/451). Sahih hadis kaynaklarında yer alan bazı rivayetlerde, Hz. Peygamber'in
Cuma namazından sonra dört, bazı rivayetlerde ise iki rekat nafile namaz
kıldığı bildirilmektedir (Ebû Dâvûd, Salât, 244; İbn Mâce, İkâmetu's-Salât, 95;
Buhârî, Cumu'a, 39). İbn Teymiyye, İbn Kayyım gibi bazı alimler, konuyla ilgili
çeşitli rivayetleri birlikte değerlendirerek, camide kılınırsa dört, evde
kılınırsa iki rekat kılınabileceği görüşüne varmışlardır.
Zikredilen bu rivayetler, Hz.
Peygamber'in Cuma namazından önce ve sonra, ismi ne olursa olsun evde ya da
camide nafile namaz kıldığını göstermektedir. Bu itibarla, Cumadan önce ve
sonra kılınan namazlar, Cuma namazına daha sonra yapılan bir ilave olmayıp, Hz.
Peygamber'in uygulamasına dayanmaktadır.
C. Cuma Namazı ile Yükümlü
Olmanın Şartları Cuma namazı, akıllı, buluğ çağına erişmiş, sağlıklı, hür ve
mukim Müslüman erkeklere farz kılınmıştır. Kadınlar, hürriyeti kısıtlı olanlar,
yolcular ve cemaata gelemeyecek kadar mazereti olanlar Cuma namazı kılmakla
yükümlü değildirler. Zira Hz. Peygamber, köle, kadın, çocuk, hasta ve yolcu
dışında Cuma namazının her Müslüman'a farz olduğunu belirtmiştir (Ebû Dâvûd,
Salât, 215; Beyhakî, Sünen, III/183-184, H.No: 5422, 5425, 5426; Darakutnî,
Sünen, II/2, H.No: 2; İbn Ebî Şeybe, Musannef, I/446, H.No: 5148; Ebû Muhammed
el-Bağavî, Mesabihu's-Sünne, I/470). Ancak Cuma namazını kılmaları halinde bu
kimselerin namazları geçerli olup ayrıca öğle namazı kılmaları gerekmez.
D. Kadınların Cuma namazı kılmaları
Cuma namazı kılmak kadınlara farz değildir. Konuyla ilgili hadisleri ve
uygulamaları göz ardı ederek, sadece Cuma namazını farz kılan ayetteki "ey
iman edenler" ifadesinden hareketle kadınların Cuma ile mükellef
olduklarını söylemek doğru değildir. Aksi halde, hükümlü, hasta ve diğer
mazeret sahiplerinin de Cuma ile mükellef olmaları gerekir. Zira Hz. Peygamber,
kadın, hasta, yolcu ve hürriyeti kısıtlı olanların Cuma namazı ile yükümlü
olmadıklarını belirtmek suretiyle ayetin hükmünü tahsis etmiştir (Ebû Dâvûd,
Salât, 215; Beyhakî, Sünen, III/183-184, H.No: 5422, 5425, 5426; Darakutnî,
Sünen, II/2, H.No: 2; İbn Ebî Şeybe, Musannef, I/446, H.No: 5148; Ebû Muhammed
el-Bağavî, Mesabihu's-Sünne, I/470). Ayrıca, hadis ve siyer
kaynaklarında, Hz. Peygamber döneminde bazı hanımların münferiden Cuma namazına
katıldıklarını bildiren rivayetler bulunmakla birlikte, onların erkekler gibi
yoğun bir şekilde Cuma'ya iştirak ettiklerini gösteren bir bilgi
bulunmamaktadır.
Asr-ı saadetten günümüze kadar
da, müçtehit imamlar ve daha sonraki bilginler, bunlara dayanarak Cuma
namazının kadınlara farz olmadığı konusunda ittifak etmişlerdir (Bk. İbn Rüşd,
Bidayetü'l-Müctehid, I/157; İbn Kudâme, Muğnî, II/193; İbn Hazm, Muhallâ,
III/259; İbn Hümam, Fethu'l-Kadîr, II/62; eş-Şirbînî, Muğni'l-Muhtâc, I/276;
Yusuf el-Hûlî, Nihayetü'l-İhkâm, II/42; Sa'dî Ebû Ceyb, Mevsûatü'l-İcmâ',
II/633). Cuma namazının kadınlara farz kılınmamış olması, onlar hakkında
bir mahrumiyet değil bir muafiyettir. Diledikleri takdirde, camiye gidip cemaatle
Cuma namazı kılmalarında dinen bir engel yoktur. E. Cumanın Sıhhat (Geçerlilik) Şartları Fıkıh bilginleri,
Cuma namazının geçerli olması için bazı şartlar ileri sürmüşlerdir. Bu
şartlardan hutbe, şehir ve cemaat şartlarının Kurulumuzca değerlendirilmesine
ihtiyaç duyulmuştur.
1. Hutbe Hutbe, Cuma ve bayram namazlarında, genel olarak,
Allâh'a hamd, Rasûlüne salât ve Müslüman'lara nasihatten oluşan konuşmayı ifade
eder. Hutbe Cuma namazının geçerlilik şartlarındandır. Cuma suresinin 9.
ayetindeki "Allâh'ı anma" ifadesini, Hz. Peygamber'in hutbe ile
ilgili hadislerini ve uygulamalarını göz önünde bulunduran müçtehitler,
hutbenin cumanın sıhhatinin şartı olduğunu ittifakla kabul etmişlerdir (İbn
Hümâm, Fethu'l-Kadîr, II/28; İbn Kudâme, el-Muğnî, III/170-171; Şirbînî,
Muğni'l-Muhtâc, I/549; Kâsânî, Bedâi'u's-Sanâ'î, II/195-198; Nevevî, Mecmû',
IV/382383). Hutbenin, Cuma vaktinde ve namazdan önce okunması gerekir.
Zira Hz. Peygamber, hutbeyi Cuma namazından önce okumuştur (Ebû Dâvûd, Salât,
240; Abdürrazzâk San'anî, el-Musannef, III/222, H. No: 5413). Bu yüzden bütün
fıkıh bilginleri hutbenin namazdan önce okunması gerektiği konusunda görüş
birliği içindedirler. Günümüze kadar uygulama da bu şekilde olmuştur (İbn
Hümâm, Fethu'l-Kadîr, II/28; İbn Kudâme, el-Muğnî, III/170-171; Şirbînî,
Muğni'l-Muhtâc, I/549; Kâsânî, Bedâi'u's-Sanâ'î, II/195-198; Nevevî, Mecmû',
IV/382383).
2. Şehir İslâm bilginleri Cuma
namazının sahih olması için, Cuma namazının şehir veya şehir hükmünde bir
yerleşim biriminde kılınması gerektiğini ileri sürmüşler, ancak şehrin tanımı
konusunda ihtilaf etmişlerdir. Hz. Peygamber, ilk Cuma namazını,
Mekke'den Medine'ye hicreti esnasında Salim b. Avf oğullarının ikamet ettiği
Rânûnâ adı verilen bir vadide kıldırmıştır (İbn Hişam, es-Sîretü'n-Nebeviyye,
III/22). Buna göre, farzı eda edecek sayıda cemaatin bulunduğu mezra, köy,
belde, şehir gibi büyük veya küçük tüm yerleşim birimlerinde kılınan Cuma
namazı sahihtir. Nitekim Diyanet İşleri Reisliği Müşavere Heyetinin (Din İşleri
Yüksek Kurulunun) 16/04/1933 tarih ve 190 sayılı kararında da bu husus
vurgulanmıştır.
3. Cemaat Cuma namazının sıhhat
şartları arasında ileri sürülen cemaat şartı; cemaati oluşturan en az kişi
sayısı ve bir yerleşim biriminde birden fazla yerde Cuma namazının kılınıp
kılınamayacağı şeklinde iki yönden ele alınmıştır.
a) Cemaati oluşturan en az kişi
sayısı Cuma namazının sahih olması için cemaatin şart olduğu konusunda bütün
bilginler ittifak etmekle birlikte, gerekli asgari sayının kaç olduğu hususunda
farklı görüşler belirtmişlerdir. Hanefi Mezhebinde, Cuma namazının
kılınabilmesi için, Ebu Hanife ve Muhammed b. Hasen eş-Şeybânî'ye göre, imamın
dışında en az üç, Ebû Yusuf'a göre ise, iki kişinin bulunması gerekir (İbn
Hümâm, Fethu'l-Kadîr, II/31; İbn Abidin, Reddu'l-Muhtâr, I/545). Şafiî ve
Hanbelîlere göre, en az kırk (Şafiî, Ümm, I/328; Nevevî, el-Mecmû', IV/353;
Şirbinî, Muğni'l-Muhtâc, I/545; İbn Kudâme, el-Muğnî, III/204); Malikîlere göre
de on iki kişinin bulunması şarttır (Huraşî, Şerhu Muhtasari Halîl, II/76-77).
Şafiîler ve Hanbeliler görüşlerini, Hz. Peygamber'in Medine'ye
gelmesinden önce Es'ad b. Zürâre tarafından Medine'de kıldırılan ilk Cuma
namazında kırk kişinin hazır bulunduğunu bildiren rivayetlere
dayandırmaktadırlar (Ebû Dâvûd, Salât, 216; İbn Mâce, Salât, 78). Bu mezheplere
göre, bundan sonra Rasulullah zamanında kılınan Cuma namazlarında sayı kırk
kişinin altına düşmemiştir. Ayrıca bunlar, Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe'den
rivayet edilen "kırk kişi bulunan her yerleşim biriminde, Cuma namazı
kılmak farzdır" haberi ile Ömer b. Abdilaziz'in, Şam ile Mekke arasında
bulunan "miyah" halkına gönderdiği mektuptaki, "kırk kişiye
ulaşınca Cuma namazını kılın" ifadesini delil olarak ortaya koymuşlardır
(Beyhakî, es-Sünenü'l-Kübrâ, III/177-178, H.No: 5398, 5399). İleri
sürülen bu deliller, Cuma namazının farz olması için kırk kişinin bulunması
gerektiğini ispata yeterli değildir. Zira, Hz. Peygamber'in Medine'ye
gelmesinden önce, Medine'de kılınan Cuma namazında kırk kişinin hazır
bulunması, bundan aşağı sayıda kişiyle Cuma namazı kılınamayacağını göstermez.
Nitekim Mus'ab b. Umeyr'in, Hz. Peygamber'in emri ile Medine'de 12 kişiye Cuma
namazı kıldırdığı rivayet edilmektedir (Beyhakî, es-Sünenü'l-Kübrâ, III/179,
H.No: 5407). Ayrıca Rasulullah'ın kıldırdığı bir Cuma namazında, ticaret
kervanının geldiğini haber alan cemaatten on iki kişi haricindekilerin dışarı
çıktığı rivayeti sahih hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buhârî, Cumua, 38).
Öte yandan Hz. Peygamber'in, "Bir yerleşim biriminde, sadece dört kişi
bulunsa bile, Cuma namazı kılmak farzdır." buyurduğu rivayet edilmektedir
(Beyhakî, Sünen, III/179 H.No: 5406, 5407; Darakutnî, Sünen, II/8-9 H.No: 1-3;
Azim Âbâdî, Avnü'l-Ma'bûd, III/283). Cuma cemaatinin asgari sayısı hakkında
varit olan haberler genelde zayıf kabul edilmekle beraber, fiilî uygulama ile
Cuma namazının farziyyetini mutlak olarak ifade eden ayet ve hadisler dikkate
alınınca, bir sayı şartı olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, Cuma namazının
kılınabilmesi için 40 kişinin bulunması gerektiği konusunda Hz. Peygamber'den
menkul bir rivayet bulunmamaktadır. Kur'an-ı Kerim'de Cuma namazı mutlak
olarak bütün mü'minlere farz kılınmıştır (Cumua 62/9). Hz. Peygamber bunlardan
kimlerin muaf tutulduğunu hadislerinde belirterek ayetin genel hükmünü tahsis
etmiştir (Ebû Dâvûd, Salât, 215; Beyhakî, Sünen, III/183-184, H.No: 5422, 5425,
5426; Darakutnî, Sünen, II/2, H.No: 2; İbn Ebî Şeybe, Musannef, I/446, H.No:
5148; ) ve O'nun dışında kimsenin, ayetlerin hükmünü tahsis etme yetkisi de
yoktur. Bu itibarla, bir yerleşim biriminde İmamla birlikte en az dört
kişinin bulunması halinde Cuma namazı kılınması gerekir.
b) Bir yerleşim biriminde birden
fazla yerde Cuma namazı Bir yerleşim biriminde birden fazla yerde Cuma namazı
kılınıp kılınmayacağı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Hanefi
mezhebinde ağırlıklı görüşe göre, birden fazla yerde Cuma namazı kılınabilir
(Kâsânî, Bedâi'u's-Sanâî, II/191-192; İbn Hümâm, Fethu'l-Kadîr, II/14-15; İbn
Abidîn, Reddü'l-Muhtâr, I/541). Diğer üç mezhebe göre ise, zorunluluk
bulunmadıkça, bir yerleşim yerinde sadece bir yerde Cuma namazı kılınır; bir
ihtiyaç bulunması halinde ise, birden fazla yerde Cuma namazı kılınabilir.
İhtiyaç yokken, birden fazla yerde kılınması halinde, namaza ilk başlayanların
Cuma namazları sahih olur, diğerlerininki sahih olmaz. Bu durumda diğerlerinin
öğle namazını kılmaları gerekir (Şirbînî, Muğnî'l-Muhtâc, I/544; Nevevî,
el-Mecmû', IV/451-452; Sahnûn, el-Müdevvene, I/277-278; İbn Kudâme, el-Muğnî,
III/212; Hurâşî, Şerhu Muhtasari Halîl, II/74-75). Zuhr-i ahir namazı
veya o günkü öğle namazının iade edilmesi konusu, bir yerleşim biriminde birden
fazla yerde Cuma namazının kılınmasından kaynaklanmaktadır.
II. ZUHR-İ AHİR (Son Öğle) NAMAZI
Son öğle namazı anlamına gelen
Zuhr-i âhir namazı, bir kısım İslâm bilginleri tarafından, Cuma namazının sahih
olmaması ihtimaline binaen, ihtiyaten kılınması öngörülen o günkü öğle
namazıdır. Sıhhat şartlarındaki ihtilaf sebebiyle Cuma namazının geçerli
olmaması ihtimalinden hareketle zuhr-i ahir namazının kılınmasının gerektiğini
ileri sürenler olduğu gibi, buna karşı çıkanlar da olmuştur.
A. Zuhr-i Ahir Namazının
Gerekliliğini İleri Sürenlerin Delilleri Zuhr-i ahir namazının gerekliliğini
ileri sürenlerin hareket noktası, bir yerleşim biriminde birden fazla camide
Cuma namazının sahih olmaması ihtimalidir. Bunlara göre, bir zorunluluk
bulunmadıkça, bir yerleşim yerinde sadece bir yerde Cuma namazı kılınır.
İhtiyaç yokken, birden fazla yerde kılınması halinde, namaza ilk başlayanların
Cuma namazları sahih olur, diğerlerininki olmaz. Bu durumda diğerlerinin öğle
namazını kılmaları gerekir. Cuma namazını hangisinin önce kılındığının tespit
edilememesi durumunda ise, ihtiyaten hepsinin öğle namazını kılmaları bir çözüm
olarak öngörülmüştür. Bu görüşlerini de, Cuma namazının toplanmak ve hutbe irat
etmek için meşru kılındığı gerekçesine ve Hz. Peygamber ve hulefa-i raşidîn
döneminde tek bir yerde Cuma kılındığına dayandırmaktadırlar (Şirbînî,
Muğnî'l-Muhtâc, I/544; Nevevî, el-Mecmû', IV/451-452; Sahnûn, el-Müdevvene,
I/277-278; İbn Kudâme, el-Muğnî, III/212; Hurâşî, Şerhu Muhtasari Halîl,
II/74-75).
B. Zuhr-i Ahirin Kılınmaması
Gerektiğini İleri Sürenlerin Delilleri Zuhr-i ahir namazının kılınmasına karşı
çıkanlar, şüpheyle yapılan ibadetin geçerli olmayacağı düşüncesinden hareketle,
bu namazın kılınmaması gerektiğini söylemişlerdir. Bunlara göre, şüpheyle
ibadet makbul değildir. Bu itibarla, "belki Cuma namazı sahih
olmamıştır" diye zuhr-i ahir kılmak doğru olmaz. Ayrıca zuhr-i ahir
kılınması gerektiğini ileri sürmek, halkın gözünde, Cuma namazının farz
olmayıp, öğle namazının farz olduğu ya da bir vakitte ikisinin de farz olduğu
zannını uyandırır. İbn Nüceym, Alaü'd-din Haskefî, Cemaleddin el-Kasimî, Mehmet
Zihni Efendi gibi bilginler bu görüştedirler (İbn Nüceym, el-Bahru'r-Râik,
II/154-155; İbn Abidîn, Reddü'l-Muhtâr, I/536; Cemalettin el-Kasımî,
Islahu'l-Mesâcid, s.50; Mehmet Zihni Efendi, Nimet-i İslâm, 439-440).
Bir kısım alimler ise, Hz. Peygamber, sahabe ve tabiîn döneminde böyle bir
namaz bulunmadığından hareketle, zuhr-i ahir kılmayı bidat kabul etmişlerdir
(Azim Abâdî, Avnü'l-Ma'bûd, III/397,406; Reşid Rıza, Fetâvâ, I/199-200,301-305;
III/941; IV/1551, 1591; VI/2521).
C. Delillerin Değerlendirilmesi
Zuhr-i ahirle ilgili olarak tarafların ileri sürdükleri görüşlerin delilleri
göz önünde bulundurulduğunda, bu namazı kılmanın gerekli olmadığı
anlaşılmaktadır. Şöyle ki, Hz. Peygamber zamanında Cuma namazının sadece bir
yerde kılınmış olması, bir yerleşim biriminde birden fazla yerde Cuma namazı kılınamayacağı
anlamına gelmez. Zira o dönemde böyle bir ihtiyaç söz konusu değildi. Ayrıca
yeni inen ayetleri Hz. Peygamber'in ağzından işitme iştiyakı içinde bulunan
sahabenin, başka bir yerde Cuma namazı kılmalarını düşünmek mümkün değildir.
Bir yerleşim biriminde bir yerde Cuma namazı kılınmaması sebebiyle
Cumanın sahih olmayacağını söyleyen müçtehitlerin tamamı, ihtiyaç halinde
birden fazla yerde cumanın kılınabileceğini kabul etmişlerdir. Nitekim, İmam
Şafiî Bağdat'a gittiğinde birden fazla yerde Cuma namazı kılındığını gördüğü
halde, buna karşı çıkmamıştır (Nevevî, Mecmû, IV/452; Şirbînî, Muğni'l-Muhtâc,
I/544). Günümüzde ise, çoğunlukla bir yerleşim biriminde tek camide Cuma namazı
kılınması mümkün olmadığından birden fazla yerde Cuma namazı kılınması kaçınılmaz
olmuştur. İbadetlerde aslolan, kabul edilmesidir. Hz. Peygamber Yüce
Allâh'ın, "Ben kulumun benim hakkımdaki zannına göre muamele ederim."
buyurduğunu bildirmektedir (Müslim, Zikir, 1; Tirmizî, Zühd, 51). Başka bir
hadislerinde de, "Ameller niyetlere göredir." buyurmuşlardır (Buharî,
Bed'ü'l-vahy,
1). Bu itibarla Cuma namazının
kabul olunacağına inanarak kılınması ve bunda şüpheye düşülmemesi gerekir.
Diğer taraftan zuhr-i ahir namazının ihtiyat sebebiyle kılındığını ileri
sürmek, sağlam bir temele dayanmamaktadır. Zira, ihtiyat iki delilden kuvvetli
olanı tercih etmektir. Halbuki, Cuma namazının farz olduğunu ifade eden ayet ve
hadislere karşı, birden fazla yerde kılınmasının caiz olmayacağı konusunda bir
delil bulunmamaktadır. Bir yerde kılınması şartını ileri sürenlerin, ihtiyaç
bulunduğunda kılınabileceğini belirtmeleri de bunu göstermektedir. Kaldı ki
Kur'an-ı Kerim'de, "Allâh bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü
kılar" (Bakara 2/286); "Allâh dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi."
(Hac 22/78) buyrulmaktadır. Diğer taraftan ihtiyat, bir faydaya dayalı
olmalıdır. Oysa, zuhr-i ahirin kılınması gerektiğini söylemek, insanların
Cuma'dan sonra kılınacak sünneti terk etmelerine sebep olmaktadır. Farzdan
sonra sünnet namazdan başka bir namaz olmadığı anlatılır ve uygulama da buna
göre olursa, bu sünneti yerine getirenlerin sayısı artacaktır. Asıl ihtiyat,
Allâh ve Rasulü Müslüman'ları ne ile sorumlu kılmış ise onları yerine getirmek,
buna bir şeyi ilave etmemektir.
III. SONUÇ Yukarıda yapılan
açıklamalar ışığında;
1. İki rekat olan Cuma namazının
farziyetinin Kitap, sünnet ve icma ile sabit olduğuna, sıhhat şartlarından olan
hutbenin Cuma namazının farzından önce okunması gerektiğine,
2. Cuma namazının farzından önce
ve sonra, Hz. Peygamber'in nafile olarak namaz kıldığı sabit olduğundan,
Cuma'dan önce ve sonra nafile namaz kılmanın sünnet olduğuna, bu nafile
namazların dördü farzdan önce, dördü de sonra olmak üzere toplam sekiz rekat
kılınmasının uygun olacağına,
3. Cuma namazının kadın, hasta,
yolcu, hürriyeti kısıtlı ve cemaate katılamayacak derecede mazereti olanlara
farz olmadığına, bununla birlikte kılmaları halinde namazlarının geçerli olup,
ayrıca öğle namazı kılmaları gerekmediğine,
4. İmamla birlikte en az dört
kişinin bulunduğu mezra, köy, belde, şehir gibi büyük veya küçük tüm yerleşim
birimlerinde Cuma namazının kılınması gerektiğine,
5. Bir yerleşim biriminde birden
fazla yerde Cuma namazı kılınabileceğine, bu sebeple zuhr-i ahir namazının
kılınmasına gerek olmadığına,
6. Zuhr-i ahir namazını kılmak isteyenlere ise mani olunmasının uygun
olmayacağına, Karar verildi. (Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek
Kurulu, 26.03.2002 tarihinde Kurul Başkanı Doç. Dr. Şamil DAĞCI'nın
başkanlığında toplandı ve iş bu karar alınarak onaylandı)KAYNAK: Bu haber http://www.dinihaberler.com.tr/'dan alınmıştır.
LİNK: http://www.dinihaberler.com.tr/haber/47813/diyanet-fetvalari-cuma-namazi-ve-zuhr-i-ahir.html
24 Şubat 2017 Cuma
KÜRESEL ALMANAK & TARİHTE VE TABİATTA; HAYATTA BU GÜN & MUSTAFA NEVRUZ SINACI - TANI YAYINLARI.IDEFIX - 2006 – ISBN: 9729759106078, ANKARA
MUSTAFA NEVRUZ SINACI
TANI YAYINLARI, 2006 – ISBN: 9729759106078, ANKARA
Alanında mutlak bir “İLK” olan bu devasa eser,
kozmik-evrensel boyutta tarihin önemli ve özgün dönüm noktaları; Türk Dünyası,
İslâm ve İnsanlık âlemi ile ülkemiz ve milletimize ait "bilinmesi,
anılması, anlatılması ve ileriye taşınması" elzem bütün bilgileri kompoze
olarak içermekte ve mükemmel bir doğrulukla okuyucuya sunmaktadır.
TAM 23 YILDA HAZIRLANAN “KÜRESEL ALMANAK”DA:
- Cumhuriyet tarihi
- Atatürk kronolojisi
- Milli mücadele güncesi
- Kuruluş ve kurtuluş günleri
- Türk ve dünya tarihinde iz bırakan önemli şahsiyetlerin doğum ve ölüm günleri
- Dünya tarihinden önemli ve seçmeler yer almaktadır.
- Cumhuriyet tarihi
- Atatürk kronolojisi
- Milli mücadele güncesi
- Kuruluş ve kurtuluş günleri
- Türk ve dünya tarihinde iz bırakan önemli şahsiyetlerin doğum ve ölüm günleri
- Dünya tarihinden önemli ve seçmeler yer almaktadır.
TANI & BASIM VE YAYIN EVİ
Bu anlam ve kapsamda Almanak
hazırlamak, öyle görüldüğü gibi kolay bir çalışma, değerlendirme ve sonuç
olarak okurlarının karşısına çıkma işlemi değildir.
Büyük
zorlukları vardır. Zaman ister, sabır ister.. Bilgi, deha, azim ve kararlılık
ister. İşin en ilginç ve zor yanı da, neyin nereden aranıp bulacağı yönündeki
acil ve doğruya dayalı çalışma... Yani, düzen, intizam, disiplin ve sistematik
gerektirir.
MUSTAFA
NEVRUZ SINACI
Bir
yazar, araştırmacı Mustafa Nevruz SINACI. Yenilerde, ciddi ve çok kapsamlı,
türünde ilk bir Almanakla karşımıza çıktı. Nisan 2006’da gün yüzü gören kitap
665 sayfa ile şekillenmiş, ustaca şekillendirilmiş.
Tam
adı: Tarihte ve tabiatta bugün: KÜRESEL ALMANAK
Kitabın
yayınlanışında, Aliye Özer ve Yasin Keskin isim ve imzalarının katkıda
bulunuşları üzerinde duruluyor. Kaydediliyor.
Tanı
Yayınlarının yöneticisi Mustafa Atak’ ın bir sunuşu var ilk sayfalarda. Mustafa
Atak sunuşunun bir yerinde: “Bu kitap, kozmik-evrensel boyutta tarihin önemli
ve özgün dönüm noktaları ile ülkemiz ve milletimize ait, bilinmesi, anılması
anlatılması ve ileriye taşınması elzem bütün bilgileri kompoze olarak bize
sunmaktadır” diyor.
Kitabın
yazarı, hazırlayıcısı, gün yüzü görmesinin sağlayıcısı Mustafa Nevruz SINACI’
ysa, oldukça kısa önsözünün bir yerinde şöyle seslenmekte efendim: “İlerlemek
bilgiyle olur. Bilgi, bilgeliği beraberinde getirir. Bilimlerin anası tarihtir.
Önce tarihi bilmek gerekir.” Diyor.
DOĞRULAR
Doğruların
her zaman doğru olduğu gerçeğinden, noktasından hareket edersek, Mustafa Nevruz
SINACI’ nın bu çalışması, tarihe düşülen notların bir araya getirilmesi, ilmi
bir düzen, intizam, güncel format ve disiplin içinde sayfalara aktarıp,
sunulmasıdır. Zor bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Ocak ayından başlanılmış,
sırasıyla Aralık ayına kadar, Aralık dahil Türkiye’de ve Dünyada olup-bitenler
kısa ve öz cümleler itibariyle, açık ve anlaşılır bir şekilde sayfalara,
sayfalara aktarılmış. 01 Ocak esas alınarak yola çıkılmış. İlk önce yılbaşı
açıklanıyor. Sonra Ocak ayının ilk haftası hatırlatmasıyla devam ediliyor.
BİR
KAÇ ÖRNEK
Mustafa
Nevruz SINACI’ nın hazırladığı “Küresel Almanak” ın Ocak ayıyla ilgili
bölümünde yer alanlardan bir kaç seçmeyle devam edelim. Buyurun bakalım:
· 1734,
Osmanlı Devleti’nde “Gerileme Devri” fiilen başladı.
· 1760,
Çin işgalinin tamamlandığı 3 Eylül 1759’dan bu güne kadar Doğu Türkistan’da
toplam “BİR MİLYON” Türk’ün insanlık dışı bir vahşetle katledilerek, dünyanın
en büyük katliam ve soykırımlarından birinin yapıldığı ortaya çıktı.
· 1814,
Osmanlı’ya karşı ilk “ihtilâlci ve bölücü dernek” olan “Etniki Eterya” Odesa’da
kuruldu. Dernek ilk iş olarak Eflâk ve Boğdan isyanlarını hazırlamaya başladı.
· 1841,
Girit adasında meskün Yunanlılar, Osmanlı Devleti’ne karşı isyan ederek adada
yaşayan binlerce Türk’ü vahşi bir katliam ve soykırım yaparak hunharca yok
ettiler.
· 1844,
Megalo İdea’nın babası sayılan Yunan Başbakanı Jean Kolettis; “Yunanistan
Krallığı gerçek Yunanistan değildir. Yunan dünyası, Hermo’dan Matopan’a,
Trabzon’dan Adana’ya kadar bütün eyaletlerin insanıdır. Yunanlılığın iki büyük
merkezi vardır. Atina ve İstanbul. Atina, Krallığın merkezidir. Bütün
Yunanlıların emeli, güzel şehir İstanbul, büyük merkezdir.” Açıklamasını
yaptı.
· 1855,
İngiliz ve Amerikalılar tarafından; Osmanlı coğrafyasında misyonerlik yapacak
gönüllü yetiştirmek üzere, “Hıristiyan Gençleri Derneği” ile “Yaban Ülkelere
Hıristiyanlığı Yaymaya Çalışan Gönüllü Gençler Derneği” kuruldu.
· 1860,
Avrupalılar tarafından, “Avrupa topraklarında yaşayan Türklerin zorunlu tehcir
ve tahliyesi için” resmi bir “tehcir komisyonu” kuruldu.
· 1895,
“Dünya Hıristiyan Öğrencileri Birliği” resmen kuruldu. Osmanlı ve Türk-İslâm
coğrafyasında casusluk ve misyonerlik yapacak eleman yetiştirmeyi amaçlayan bu
derneğe, öğrenci ve hocası ile “40 Hıristiyan” millet ve devleti temsil eden
100 bin kişi üye yazıldı.
· 1897,
İsviçre’nin Bâl şehrinde “Birinci Dünya Siyonist Kongresi” toplandı. Sonuç
bildirisi ve karar: “Asırlardan beri Müslümanlığın büyük mevkiini işgal eden ve
bilhassa Yahudilerin üzerinde emeller ve ihtiraslar besledikleri ve adına arz-ı
mev-ut dedikleri mukaddes Filistin topraklarını elinde bulunduran “Türk-Osmanlı
Devletini parçalamak ve Türk Milleti’nin şeref ve itibarını pâyimal (ayak
altında kalmış, mahvolmuş, telef olmuş, ezilmiş, sürünmüş) ederek; Bütün
dünyadaki Müslümanların gözünden düşürmek ve böylelikle mukadder olan “Dünya
Müslüman Birliği” mefküresinin gerçekleşmesini önlemek” olarak açıklandı.
· 1902,
Nazım Hikmet Ran (Werzansky) Selânik’te doğdu.
· 1906,
Rusya’da yaşayan Türk milli gruplar tarafından “2. Müslüman Halklar Kongresi”
St.Petersburg’da toplandı. kongrede resmen “Rusya Müslümanlar Birliği” kuruldu.
· 1913,
Hindistan-Laknaw’da 3. Misyonerlik Kongresi toplandı. Karar: Türkleri behemahal
hıristiyanlaştırmak veya İslâmiyetten uzaklaştırmak.
· 1921,
Karakilise Ermeni çeteleri tarafından muhasara altına alındı. Çok büyük bir
katliam ve soykırım yapıldı. 6000 korumasız, masum ve müsemma Türk alçakça ve
insanlık dışı işkencelerle öldürüldü.
· 1921,
Vatan haini ve Mustafa Kemal karşıtı TKP Başkanı Mustafa Suphi ve arkadaşları
Moskova’ya kaçmak üzere, Trabzon’dan bir motora binerek Karadeniz’e
açıldılar.
· 1922,
Yunan parlâmentosu, İyonya (Adadolu) daki ordunun çekilmek zorunda kalması
halinde; “Terk edilerek Türklere bırakılacak yerlerde taş üstünde taş, baş
üstünde baş bırakılmaması ve bütün tarihi eser ve anıtların sökülerek
Yunanistan’a taşınması” konusunda orduya emir gönderilmesine karar verdi.
· 1923,
Gazi Mustafa Kemal (ATATÜRK) İzmit’te, devletin müstakbel faaliyetlerine dair
bir nutuk irad ederek: “Hiçbir an kuşkum yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük
uygar niteliği ve büyük uygar yeteneği, bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin
yüksek uygarlık ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır. NE MUTLU TÜRK’ÜM
DİYENE” dedi.
· 1925,
Bakanlar Kurulu, Amerikan malarını gümrük kapsamına aldı.
· 1927,
Lozan Antlaşması, Amerikan Senatosu tarafından resmen reddedildi.
· 1928,
Öğrenciler, “Türkiye’de Türkçe’den başka dil konuşulamaz” kararı aldı.
· 1928,
Bursa Amerikan Kız Koleji, Hıristiyan propogandası yaparak öğrencilere zarar
verdiği gerekçesiyle Bakanlar Kurulu tarafından resmen kapatıldı.
· 1932,
Kadrocular, Marxizmin (kominizmin) öngördüğü katı devletçilik ve sınıfsız
toplum ögelerini benimsediklerini ve Türkiye için “sınırsız yetkilerle
donatılmış bir Milli Şeflik” sistemini önerdiklerini açıkladılar.
· 1937,
Mardin’in Serdif-Hermis köyleri arasında Cumhuriyetin ilk petrol kuyusunun
(Hermis-1) açılmasına başlandı.
· 1938,
Nazım Hikmet Ran, “Orduyu isyana teşvik ve kominizm propogandası yapmak”
suçlarından tevkif edilerek; Askeri Mahkemede yargılanmak üzere Ankara’ya sevk
edildi. (Yapılan yargılama sonucu: “askeri isyana teşvik” suçundan 15 yıl hapse
mahkum edildi. Daha sonra cezası 28 yıl 4 aya çıkartılarak onaylandı)
· 1940,
Milli Korunma Kanunu TBMM’de kabul edildi.
· 1942,
Türkiye’de ekmek alım ve satışı karneye (vesikaya) bağlandı. Kıtlık ve yokluk
nedeniyle bütün yurtta pasta yapımı yasaklandı.
· 1943,
Varlık Vergisi’ni ödemeyen mükellefler, borçlarını bedenen çalışarak ödemeleri
için çalışma kamplarına gönderildiler.
· 1949,
TBMM genel kurulunda dinleyiciler arasında bulunan Osman Yaz isimli bir
vatandaş, dinleyici locasında “Arapça Ezan” okudu. Pek çok CHP Milletvekili
tekbir getirerek Yaz’a katıldı. Bu nedenle Milletvekilleri arasında herhangi
bir tepki oluşmadı.
· 1951,
Türkiye BM Güvenlik Konseyi Üyeliği’ne seçildi.
· 1951,
Atatürk’ün kapattığı ve fakat İsmet İnönü tarafından yeniden açılan Mason
Derneklerinin kesin olarak ve süresiz kapatılması için TBMM Başkanlığına: Tokat
Milletvekili Ahmet Gürkan ve arkadaşları tarafından Kanun teklifi verildi. (ve
kapatıldılar)
· 1954,
Köy Enstitüleri kapatılarak, “İlk Öğretmen Okullarına” dönüştürüldü.
· 1958,
Faruk Güventürk ve 8 arkadaşı, ordu içinde yasa dışı örgüt kurmak ve ihtilâl
hazırlığı yapmak suçundan tutuklanarak mahkemeye sevk edildiler.
· 1959,
Üçüncü darbe teşebbüsü. General Necati Tarcan ve Talât Aydemir grubundan 9
subay tutuklandı. Darbe girişiminin ortaya çıkması CHP’de panik yarattı. Meclis
grubu derhal toplanarak “Güç Birliği” konusunda daha etkin çalışılması
gerektiği yolunda karar aldı.
· 1961,
DP tarafından inşa edilen ve 29 Ekim Cumhuriyet bayramında hizmete girmesi plânlanan
yeni (bu günkü) TBMM binası, MBK tarafından çok sönük bir törenle açıldı.
· 1973,
CHP, 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun “Türk Milliyetçiliği ve Milli
Kültür ile ilgili hükümlerini iptal ettirmek için” Anayasa Mahkemesine
başvurduğunu açıkladı.
· 1978,
İlâca % 64 oranında zam yapıldı.
· 1978,
AP’den: “Milli Eğitim Bakanlığı, Marksist ve Kominist bir kuruluş olan
TÖB-DER’e teslim edilmiştir” açıklaması yapıldı.
· 1986,
SHP İçel Milletvekili Fikri Sağlar, Türkiye’de 5 yılda 800’den fazla insanın
“kayıp” olduğunu açıkladı.
· 1989,
AB parlâmentosu Yugoslavya’nın bölünmesi ve parçalanmasına zemin hazırlayacak
olan; Tapu kayıtları, etnik ayrım ve anadil’e ilişkin ilk kararlarını aldı.
· 1990,
Atatürkçü Düşünce Derneği kurucusu ve eski Türk Hukuk Kurumu Başkanı Prof. Dr.
Muammer AKSOY, 73 yaşında, evinin önünde uğradığı bir silâhlı saldırı sonucu
kurşunlanarak öldürüldü.
· 2002,
Yenilenen Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdi. Koca geleneksel ve töresel “evin
reisliği”ni kaybetti.
· 2006,
Almanya ve Hollanda’da, başta Türkler olmak üzere yabancılara “ana dilde
konuşma yasağı” getirildi. Buna göre kimse evinin dışında ana dilini
konuşamayacak.
· Akaryakıt
fiyatlandırmasında yeni döneme geçildi.
SONUÇ
Bunlar
sadece OCAK ayından birkaç örnek. Daha, belki de hayatımızda ilk kez
duyacağımız, öğreneceğimiz neler var neler ? Hangimiz istemeyiz, tarihte,
günler, aylar itibariyle olup bitenler hakkında bilgi sahibi olalım?. Hepimiz
isteriz değil mi? Bu kitabı alınca hiç yanınızdan ayırmayın. Daima çantanızda
veya masanızın üzerinde dursun. Her an lâzım olabilir. O halde, yeni ve çok
farklı bir Almanak olarak hazırlanıp sunulan, “Tarihte ve tabiatta bugün:
Küresel Almanak” adlı Mustafa Nevruz SINACI imzalı kitabın sayfaları arasında
gezinti yapmak yapabilmek için, Tanı Yayın’ın; Turan Güneş Bulvarı 249. Sokak
No: 49-4 Sancak Mahallesi Çankaya Ankara adresiyle yazışalım veya 0312 491 70
96 ve 94 numaralı telefonlarla görüşelim.
Yahut
da, www.taniyayin.com internet adresine müracaat edelim efendim.
Sağlıcakla
kalın.
DEMOKRAT PARTİ 9. OLAĞAN GENEL KURULU'NDA KABUL EDİLEREK ONAYLANAN TÜZÜK (Tüzük Komisyonu Başkanı: Mustafa Nevruz SINACI)
D.P.
DEMOKRAT PARTİ
T Ü Z Ü K
"25.KASIM.2001"
TARİHLİ 9. CU OLAĞAN BÜYÜK
KONGRE (Genel Başkan Yardımcısı ve İdari-Mali İşler Başkanı Mustafa Nevruz SINACI ) TARAFINDAN; TARİHİ VE KADİM (GERÇEK) DEMOKRAT PARTİ TÜZÜĞÜ İLE UYARLANIP, DEĞİŞTİRİLEREK KABUL EDİLEN YENİ VE DAİMİ TÜZÜK
DEMOKRAT PARTİ TÜZÜĞÜ
GENEL HÜKÜMLER
Madde: 1, KURULUŞ: Demokrat
Parti, 07 Ocak 1946 Tarihinde Celal BAYAR, Adnan MENDERES, Fuat KÖPRÜLÜ ve Refik KORALTAN tarafından
kurulmuştur.
Siyasi mücadelesinin esası: "YETER, SÖZ MİLLETİNDİR." söylemi
olup; özünde, halkın bağrından fışkırmış, millete ve demokrasiye dayalı bir
halk hareketidir.
Demokrat parti, siyaseti, insan için ve
insanın maddi/manevi kalkınma ve gelişmesini en güzel ve en ileri şekilde
gerçekleştirmek için yapar.
Amacı: Cumhuriyetin temel ilke, inkılâp ve değerleri çerçevesinde gerçek demokrasiyi hayata
geçirecek, hiç bir ayrım gözetmeden insanların hepsini her türlü sosyal ve
ekonomik zulüm ve baskıdan arınmış bir özgürlük, hukuk ve adalet ortamına
kavuşturmak ve böylece insanı gerçek başarı, zenginlik ve mutluluğa ulaştıracak
ortam ve şartları oluşturmaktır.
Demokrat
Parti’nin varlık sebebi ve kuruluş gayesi
programında yazılı hedef, ilke ve hizmetleri gerçekleştirerek; Türkiye' yi
Dünyanın en ileri demokrasileri arasındaki seçkin yerine ulaştırmaktır.
Genel Merkezi Ankara’da olup kısa adı
ve özel işareti “DP”dir.
Amblemi “Yeter! Söz Milletindir”
ifadesi ile 1946 rakamını kısmen veya tamamen içeren, sağ elin başparmağı’nın
bitişik iç görüntüsüdür.
Madde 2 Parti
Üyeliği ve Üyelik Müracaatı: Bir
siyasi partiye üye olabilmenin yasal şartlarına sahip her Türk vatandaşı,
a.
Demokrat partinin tüzük ve programını kabul ettiğini yazılı
olarak beyan ve
b.
Bir defaya mahsus olarak giriş ile her yıl yıllık aidat
ödemeyi kabul ederek parti üyeliğine müracaat edebilir. Giriş ve yıllık
aidat miktarları Siyasi Partiler Kanununda bir siyasi partiye yapılabilecek
azami bağış miktarından çok ve bunun 400’de birinden az olamaz.
Üyeliğe
Kabul: Üyelik müracaatı yetkili parti organlarınca kabul edilenler Demokrat
Parti Üyesi olurlar. Genel Başkan veya Genel İdare Kurulunca partiye üye
olmaları faydalı görülenler ile, TBMM ve yerel yönetim seçimlerinde, parti
üyesi olmadan aday olanlar, seçimleri kazanınca Parti üyeliğine kaydolunurlar.
Ancak kanun ve bu tüzükteki şartları haiz olmayanların üyelikleri, Parti
üyeliğine kaydedilmiş olsalar bile, hükümsüz olup anlaşıldığı anda
kendiliğinden düşer.
Üyeliğin Kaybedilmesi: Parti
üyeliği istifa, ölüm ve üyelikten çıkarılma gibi bir durumun belge ile
kanıtlanması üzerine son bulur. Herhangi bir sebeple Partiden ayrılanlar,
ilgili yönetim kurullarının veya Genel Başkanın kararı ile yeniden Partiye
kabul edilebilirler. Bu kararlar kesin olup itiraz edilemez. Parti üyeliğine
müracaat, inceleme, Parti üyesi olma, üyelerin Parti içi ve dışı ilişkileri,
üyelerin hak ve vazifeleri, üyeliğin sona ermesi gibi hususlar “Demokrat Parti Üye Yönetmeliği” ile
düzenlenir.
PARTİ TEŞKİLATI
Madde 3 Parti Teşkilatı: Belde, İlçe,
İl ve Genel Merkez teşkilatı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Parti Gurubu, il
genel meclisi ve belediye meclisi gruplarından oluşur. Teşkilat aşağıdaki
birimlerden meydana gelir:
Kongreler
Büyük Kongre
İl, İlçe
Kongreleri
Genel Merkez Teşkilatı
Genel Başkan
Parti
Divanı
Genel
İdare Kurulu
Genel
Başkanlık Divanı
Yüksek
Disiplin Kurulu
Müşterek
Disiplin Kurulu
Danışma
ve Çalışma Grupları
Yardımcı
Kollar ve Yan Kuruluşlar ile
Yurt
Dışı Temsilcilikler
İl, İlçe ve Belde Teşkilatı
İl,
İlçe ve Belde Başkanları
İl,
İlçe ve Belde Yönetim Kurulları
Yan
Kuruluşları ve Yardımcı Kolları ile
İl
Disiplin Kurulları
Parti Grupları
TBMM
Parti Grubu
İl
Genel Meclisi Grubu
Belediye
Meclisi Grubu
Görev Yerleri ve Bağlılıkları : Genel Merkez teşkilatı Ankara il merkezinde, yan
kuruluşlar ve yurt dışı temsilcilikleri yönetmeliklerinde belirtilen yerlerde,
il ve ilçe teşkilatları görev yaptıkları il ve ilçelerin merkezinde, belde
teşkilatı ise belde belediyesinin hizmet verdiği beldede bulunur. Partinin
belde teşkilatı, beldenin bağlı bulunduğu ilçedeki parti teşkilatına, ilçedeki
parti teşkilatı, ilçenin bağlı olduğu ildeki parti teşkilatına, il teşkilatları
ise Genel Merkez teşkilatına bağlı olarak görev yapar.
KONGRELER
Madde 4 Görev
ve Yetkileri: Kongreler, Parti hükmi şahsiyetini oluşturan en yüksek karar
organlarıdır. Seçilmiş ve tabii üyelerden oluşurlar. Olağan olarak en az iki en
çok üç senede bir ve gerektiğinde de olağanüstü olarak toplanırlar. Parti
yönetiminin ve hizmetlerinin kurum, kural ve temel politikaları ile Partiyi
yöneten ve yönlendiren kararları alırlar. Partinin yönetim ve disiplin
kurullarını ve görevlilerini seçer, hesaplarını inceleyip karara bağlarlar.
Başlıca yetki ve görevleri şunlardır:
Büyük Kongre: Partinin en üst karar organı olarak:
a.
Partinin Genel Başkanı ile Parti Divanı ve Yüksek Disiplin
Kurulunun asil ve yedek üyelerini seçer.
b.
Partinin Tüzük ve Programını onaylar ve bunlarda gerekli
değişiklikleri yapar.
c.
Partinin gelir-gider kesin hesabını kabul ile Parti Divanını
ibra eder veya ibra etmeyerek reddeder.
d.
Parti politikası üzerinde, genel nitelikli, bağlayıcı veya
temenni mahiyetli kararlar alır.
e.
Yasaların veya bu tüzüğün verdiği diğer görevleri ifa eder.
f.
Partinin, başka bir parti ile birleşme veya kapatılma sureti
ile hukuki varlığına son verir. Bu bağlamda Partinin mal varlığının tasfiye ve
intikaline ilişkin kararlar alır .
İl ve İlçe Kongreleri: Kademelerinin en üst karar
organları olarak:
a.
Kademenin başkanı ile, yönetim ve disiplin kurulu asil ve
yedek üyelerini, üst kademenin kongresine üye olacak delegeleri seçer.
b.
Yönetim kurullarının kesin hesaplarını inceleyip kabul veya
reddeder.
c.
Yasaların verdiği diğer görevleri ifa eder
Madde 5 Kongrelerin
Oluşumu:
Büyük Kongre: Seçilmiş ve tabii üyelerden oluşur.
Tabii üyeler, Genel Başkan, Parti Divanı üyeleri, TBMM'nin Partili üyeleri ile
Partili bakanlar, Yüksek Disiplin Kurulu Başkan ve üyeleri ile Parti üyelikleri
devam eden kuruculardır. Seçilmiş üyeler, her ilin TBMM'ye gönderdiği üye
sayısının iki katı olarak seçtiği delegelerden oluşur. Toplam seçilmiş üye
sayısı TBMM üye tam sayısının iki katından fazla olamaz. Büyük Kongrenin toplanmasından
en az onbeş gün önce kongre üyelerinin Iistesi Yüksek Seçim Kurulunun tayin
edeceği seçim kurulu başkanına iki nüsha olarak verilir. Seçim kurulu
başkanınca tasdik edilen Iisteler Büyük Kongre toplantı tarihinden bir hafta
önce Parti Genel Merkez binasında asılarak ilan edilir. İlan ve itiraz süresi
üç gün olup itirazlar ilgili hakime yapılır. İIgili seçim kurulu tarafından
mühürlenerek onaylanıp Partiye gönderilen Iiste kesin olup hiçbir şekilde
itiraz edilemez.
Büyük
Kongrenin olağan toplantısı en erken iki, en geç üç yılda bir ve Genel İdare
Kurulunca belirlenen yer, gün, saat ve gündemle toplanır. Gündem en az onbeş
gün önceden Genel Başkan tarafından ilgililere ve teşkilata duyurulur.
Duyurunun gazete ile yapılma zorunluluğu yoktur. Büyük Kongre gündemine ve
çalışma usullerine hakimdir .
İl Kongresi: Seçilmiş ve
tabii üyelerden oluşur. Tabii üyeler; İlin Partili milletvekilleri, İI Başkanı,
İI Yönetim Kurulu üyeleri, İI Disiplin Kurulu Başkan ve üyeleri, Partili
Büyükşehir Belediye Başkanlarından oluşur. Geçici Yönetim Kurulu Başkan ve
üyeleri de kongreye katılabilirler. Ancak bunlardan delege sıfatı olmayanlar oy
kullanamazlar. Seçilmiş üyeler ise ilçelerin olağan kongresince toplam 1600'ü
geçmemek üzere seçilmiş delegelerden oluşur. İlçelerin il kongresine
göndereceği delege sayısı İlçe nüfusunun il nüfusuna bölünmesi sureti elde
edilen katsayının 600 ile çarpılması suretiyle belirlenir .
İlçe Kongresi: Tabii ve seçilmiş üyelerden teşekkül
eder. Tabii üyeler ilçe başkanı ve ilçe yönetim kurulu üyeleri, ilçe belediye
başkanı, ilçedeki belde belediye başkanlarından meydana gelir. Partili İI
Belediye Başkanı Merkez İlçe Kongresinin tabii delegesidir. Geçici yönetim
kurulu başkan ve üyeleri de kongreye katılabilirler. Ancak, bunlardan delege
sıfatı olmayanların oy kullanma hakları yoktur. Seçilmiş üyeler ise, toplamı
400'ü geçmemek üzere ilçedeki mahalle ve köylerden gelen delegelerden
ibarettir. İlçedeki kayıtlı üye sayısının 400'den fazla olması halinde her
mahalle ve köy nüfusu toplam ilçe nüfusuna bölünüp bulunan katsayı 400 ile
çarpılmak sureti ile her mahalle ve köyün delege sayısı hesaplanır ve bu
delegeler gizli oyla seçilir. Kayıtlı üye sayısı hesaplanan delege sayısından
az ise o yerin bütün üyeleri delege sayılır. Merkez ilçelerde Büyükşehir
Belediye Başkanları dışındaki il belediye başkanları ile merkez ilçe
çevresindeki belediyelerin başkanları da merkez ilçe kongresinin tabii
üyeleridir .
Parti Temsilcisi: İlçe yönetim kurulu, köylerde ve
mahallelerde delege seçimlerini yürütmek üzere kendi içinden bir veya birkaç
üyeyi görevlendirebileceği gibi, sadece bu işlemler için o köy ve
mahallelerdeki üyelerden birisini temsilci olarak görevlendirebilir. Üyelerin
çok olması halinde temsilciler seçimle .de belirlenebilir. Seçimlerin sonuçları
düzenlenecek bir tutanak ile ilçe başkanlığına bildirilir.
Madde 6 Kongre Çalışmaları:
KongreTakvimi: Partinin ilçe, il ve Büyük Kongreleri
Genel İdare Kurulunca belirlenip bütün teşkilat kademelerine bildirilen bir
kongre takvimine göre yapılır. İki olağan kongre arasındaki süre iki yıldan az
üç yıldan fazla olamaz.
Gündem: Kongrenin gündemi kongresi yapılan teşkilat biriminin
yönetim kurulunca tespit edilir. Toplantının yeri ve günü en az onbeş gün
öncesinden mahallin en büyük mülki amirliğine yazı ile bildirilir.
Kongre Üyeleri Listesi: Kongre topIantı tarihinden en az
onbeş gün önce kongre üyelerinin isim Iistesi bu kongreler için görevli seçim
kurulu başkanlığına, toplantının yeri, gündemi, günü ve saatini bildiren bir
yazı ekinde iki nüsha olarak bildirilir. Seçim kurulu başkanınca onaylanan
listeler kongre topIantı tarihinden bir hafta önce kongreyi yapacak Parti
teşkilatının binasında asılarak ilan edilir. İlan ve itiraz süresi üç gün olup
itirazlar ilgili hakime yapılır. Bu süre sonunda ilgili seçim kurulu tarafından
onaylanıp mühürlenerek Partiye gönderilen liste kesin olup hiçbir şekilde
itiraz edilemez.
Kongrenin Duyurulması: Kongrenin tarih, saat, yer ve
gündemi alışılmış usullerle en az on beş gün önceden üyelere duyurulur.
Duyurunun gazete ile yapılma zorunluluğu yoktur.
Açılış: Kongrelerin toplantı yeter sayısı kongre üye tam sayısının
salt çoğunluğu, karar yeter sayısı ise, bu tüzükte aksine bir hüküm yoksa,
katılanların salt çoğunluğudur. İlk çağrıda bu toplantı yeter sayısı sağIanamazsa,
bir tam gün sonra aynı yerde, toplantı yeter sayısı aranmadan kongre açılır ve
duyuruda belirtilen saat ve gündemle kongre çalışmalarına geçilir.
Kongre
Yönetimi: Önce gizli oy ile bir
kongre başkanı ve iş'ari oyla yeter sayıda başkan vekili ve katip üye seçilerek
kongre divanı oluşturulur. Kongre başkanlığına aday tek ise bu seçim de iş'ari
oyla yapılır. Divan teşkilinden sonra kongre görüşmelerine gündemdeki sıraya
göre devam edilir. Kongre gündem ve çalışma usullerine hakimdir ancak faaliyet
ve hesap raporu görüşülüp karara bağlanmadan seçimlere geçilemez.
Gündem Değişikliği: Parti Tüzük ve Programında değişiklik
yapılmasına ilişkin olan veya parti politikasını ilgilendiren konularda karar
alınmasına dair teklifleri karara bağlamak için, bunların Genel Başkan, Parti
Divanı veya Büyük Kongre üyelerinin en az yirmide biri tarafından ileri
sürülmüş olması gerekir. Kanunlar, parti tüzük ve parti programı çerçevesinde
toplumu ve devleti ilgilendiren konularla kamu faaliyetleri konularında karar alınmasına
dair teklifleri karara bağlamak için bu tekliflerin büyük kongrede hazır
bulunan üyelerin üçte biri tarafından yapılmış olması şarttır .
Karar Nisapları: Büyük Kongre veya Parti Divanının
karar verme nisaplarını değiştirici tüzük değişiklik tekliflerinin kabulündeki
oy nisabı Büyük Kongre üye tam sayısının üçte ikisidir .
Komisyonlar: Büyük Kongre çalışmalarını
kolaylaştırmak ve hızlandırmak için gereken hallerde ve geçici olarak Büyük
Kongre komisyonları kurulur .
Görüşmeler: Görüşmelerde söz verilmesi istek
sırasına göredir. Genel Başkan ve Parti Divanı adına söz isteyen divan
üyelerine talepleri halinde öncelikle söz verilir. Faaliyet ve hesap raporunda
imzası olup da karşı oy yazısı olmayan Parti Divanı üyesine bu raporlar
aleyhinde konuşma için söz verilemez.
İI ve İlçe Kongrelerinde de, Kongre görüşmeleri
gündemdeki sıraya göre yapılır. Yönetim Kurulunun faaliyet ve hesap raporu
görüşülüp karara bağlanmadan seçimlere geçilemez. Görüşmelerde söz verilmesi
istek sırasına göredir. Başkan ve Yönetim Kurulu adına söz isteyen yönetim
kurulu üyelerine talepleri halinde öncelikle söz verilir.
Madde 7 Seçimler:
Parti Genel Başkanı ile Parti Divanı ve Yüksek Disiplin Kurulu asil ve yedek
üyelerinin seçimleri Büyük Kongrece, il ve ilçe başkanları, yönetim ve disiplin
kurulu asil ve yedek üyeleri ile bir üst kongreye gönderilecek delegelerin
seçimleri ilgili il ve ilçe kongrelerince, yargı gözetimi altında, gizli oy ve
açık tasnif esasına göre yapılır .
Aday Listeleri: Başkanlık Divanı toplu aday Iisteleri
ile, varsa ferdi müracaatları ayrı, ayrı okuyarak kongre genel kuruluna
sunduktan sonra açık bir şekilde askı yoluyla da kongre salonunda ilan eder.
Toplu aday Iisteleri seçilecek organların asil ve yedek üye adaylarının
isimlerinin ayrı, ayrı yer aldığı ve seçim kurullarınca mühürlenip oy pusulası
olarak kullanılacak basılı Iistelerdir. Bu Iistelerdeki isimlerin sayısı;
organlara seçilmesi öngörülen asil ve yedek üye adetlerinden az veya bunun bir
buçuk mislinden fazla olamaz. Ferdi adayların müracaatlarında asil veya yedek
üyelik için mi olduğu belirtilir. Ferdi adayların Iistesi için seçim
kurullarınca mühürlenmiş kağıtlar kullanılır. Toplu Iisteler birden fazla
olabilir. Bu seçimlerde aday olanların Iisteleri, kongre başkanlık divanınca,
yeteri sayıda çoğaltılarak ilgili seçim kurulu başkanına mühürlettirilir .
Sandık Kurulları ve Oylama İşlemi: Seçim kurulu
başkanınca, seçimlerin yönetimi ve oylamanın yapılıp sonuçlarının tasnifi
bitinceye kadar aralıksız görev yapmak üzere, bir başkan ile iki üyeden meydana
gelen, yeter sayıda seçim sandık kurulu oluşturulur. Tasdikli Iistede isimleri
bulunan kongre üyeleri, Iistedeki sıraya göre, resmi niteliği olan kimlik
belgelerini göstererek ve isimlerinin karşısını imza atıp veya parmak basmak
sureti ile işaretleyerek oylarını kullanırlar .
Oy Pusulaları ve Oylama: Kongre seçmeni herhangi bir
toplu Iisteyi oy pusulası olarak kullanabilir. Bir oy zarfında aynı Iisteden
birden fazla çıkarsa bunlardan biri geçerli sayılır. Birbirinden farklı toplu
listelerin bulunduğu oy zarfları ise geçersiz sayılır. Kongre seçmeni arzu
ettiği taktirde toplu listedeki bir ismi çizerek yerine ferdi Iisteden veya
toplu Iistelerden bir ismi yazabilir. Aday Iistelerinde bulunmayan bir isim
yazılmışsa bu işlem geçersiz olup çizik dikkate alınmaz. Kongre seçmeni
kullandığı toplu listeyi hiçbir işaret yapmadan olduğu gibi veya ferdi Iisteden
veya toplu Iistelerden bazı isimleri yazarak kullanmışsa bu oy asıl ve yedek
Iistedeki isimlerden baştan itibaren seçilmesi öngörülen sayıda adaya oy
verilmiş olarak kabul edilir. Kongre seçmeni arzu ettiği taktirde Iistedeki
isimlerin karşısına işaret koyarak da seçimini yapabilir. Ancak seçilecek üye
sayısından fazla veya bu sayının %80'nin den az ismin işaretlendiği Iistelerle
mühürsüz olan veya üzeri çizilen ismin yerine adaylardan birinin ismi
yazılmayan Iisteler geçersizdir.
Oyların Tasnifi ve Seçim Tutanakları: Seçimlerde
adaylar aldıkları oy sayısına göre asil üyeler kendi aralarında, yedek üyeler
de kendi aralarında sıraya konulur. Aynı sayıda oy almış adayların sırası kura
ile belirlenir. Tüzüğün seçim yapılan organ için belirttiği sayıda asil ve
yedek üye bu Iistelerin başından başlanarak belirlenir. Kongre tutanakları
seçim sonuçları ile birlikte kongre başkanlık divanınca hazırlanıp imzalanır .
Seçimlere İtirazlar ve Seçim Sonuçlarının Kesinleşmesi: Tutanakların
düzenlenmesinden itibaren iki tam gün içinde seçim sonuçlarına itiraz
edilebilir. İtirazlar hakim tarafından aynı gün kesin karara bağlanır. Hakimce
seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde yalnız seçim yapmak üzere
kongre yeniden toplanır. İlk çağrıda bu toplantı yeter sayısı sağlanamazsa, bir
tam gün sonra aynı yer ve saatte, toplantı yeter sayısı aranmadan yapılan
ikinci toplantıda sadece seçim yapılır .
Madde 8 Olağanüstü
Kongreler:
Büyük Kongre: Genel Başkanın veya Parti Divanının
kararı veya Büyük Kongre üye tamsayısının en az beşte birinin yazılı isteği
üzerine Büyük Kongre Genel Başkanca olağanüstü toplantıya çağrılabilir.
Olağanüstü toplantının gündemi toplantıyı isteyenlerce belirlenir. Olağanüstü
kongre toplantısında sadece bu gündem konuşulur. Gündeme başkaca hiçbir madde
eklenemez, seçim yapılamaz. Ancak Genel Başkanlık makamında veya Parti Divanı
veya Yüksek Disiplin Kurulundaki üyeliklerde herhangi bir sebeple boşalma
olması halleri dışında seçimin olağanüstü bir kongrenin gündem konusu
olabilmesi için Genel Başkanın veyahut Büyük Kongre üye tam sayısının beşte
birinin yazılı talebi gerekir.
İl ve İlçe Kongresi: İI ve ilçe olağanüstü kongreleri, üst
kademenin yönetim kurulu kararı veya delege tam sayısının beşte birinin yazılı
isteği ile toplanır. Olağanüstü toplantının gündemi toplantıyı isteyenlerce
belirlenir. Olağanüstü kongre toplantısında sadece bu gündem konuşulur. Gündeme
başkaca hiçbir madde eklenemez.
Kongrelerin
düzenlenmesinde “Demokrat Parti Kongre
Yönetmeliği'' hükümleri uygulanır .
GENEL MERKEZ TEŞKİLATI
Madde 9 Genel
Başkan:
Genel Başkan disiplin kurulları dışındaki bütün Parti teşkilatının tabii
başkanı olup, Büyük Kongreye karşı şahsen sorumludur.
Görev ve Yetki :
a. Yasalar, Parti Tüzük ve Programı, Büyük
Kongre, Parti Divanı Genel İdare Kurulu kararları çerçevesinde, Partiyi
yönetmek, uygulamaları izlemek ve denetlemek, alınan neticelere göre etkinlik
ve başarıyı pekiştirecek düzeltici önlemleri almak.
b. Adli, idari, mali ve diğer merci,
kuruluş ve hükmi ve hakiki şahıslar nezdinde Partiyi temsil etmek.
c. Parti adına dava açmak ve açılan
davalarda taraf olmak.
d. Parti Divanı ve Genel İdare Kurulu
toplantılarının gündemini belirlemek.
e. Partinin her
kademesindeki yönetim birim, kurul, organ ve görevlilerin çalışma ve
hizmetlerinde, etkinlik, ahenk ve koordinasyonu sağlamak. Gerektiğinde bunları,
ortak olarak veya ayrıca toplantılara davet etmek. Toplantılara başkanlık
etmek.
f. Bizzat veya yetki vereceği görevliler
ile kamuoyuna ve Parti teşkilatına bildiriler yayınlamak. Partiyi bağlayıcı
demeçler vermek.
g.
Genel İdare Kurulu üyeleri arasında görev taksimi yaparak
Genel Başkan Yardımcılarını, Genel Sekreteri ve Genel Muhasibi belirlemek.
Gerektiğinde bu görev ve görevlileri yeniden düzenlemek.
h.
Genel Başkan Danışmanlarını, parti müfettişlerini ve
yardımcı kolları ve yurt dışı temsilciliklerini atamak ve görevlendirmek.
I. Bizzat veya yetkilendireceği Parti görevlileri
aracılığı ile Genel Merkezde çalıştırılan hizmetliler ile sözleşme yapmak veya
yapılmış sözleşmeleri feshetmek.
j. Milletvekili ise TBMM'deki Parti
Grubuna başkanlık yapmak.
k. Disiplin kurullarınca verilen cezaları re'sen
veya ilgilinin talebi üzerine, ait olduğu teşkilat kademesinin yetkili
kurulunun görüşünü aldıktan sonra takdir yetkisini kullanarak affetmek. Parti
ile ilişiği kesilmiş kimselerden uygun gördüklerini Partiye yeniden üye yapmak.
I. Yasalar, Parti Tüzük ve Programı, Büyük
Kongre, Parti Divanı ve Genel İdare Kurulu tarafından kendisine verilen başkaca
görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.
Seçimi: Genel Başkan, olağan Büyük Kongrenin üye tam sayısının salt
çoğunluğunun oyu ile, eğer ilk iki oylamada bu sonuç alınamazsa, üçüncü oylamada
adaylar arasında en yüksek oyu alarak seçilir. Görev süresi üç seneyi geçmemek
üzere, seçildiği kongreden sonraki ilk olağan kongreye kadar devam eder. Tekrar
seçilmesi caizdir. Genel Başkanlığın herhangi bir sebeple boşalması halinde bu
göreve, en geç 45 gün içinde yenisini seçmek üzere toplanacak büyük kongreye
kadar, vekalet edecek bir Genel Başkan vekili Parti Divanınca atanır .
Madde 10 Parti Divanı
Görev ve Yetkileri: Büyük Kongreden sonra Partinin en
yüksek karar organı olarak:
a. Parti Tüzüğü, Programı, Büyük Kongre kararları
ve seçim beyannameleri çerçevesinde gerekli politika ve stratejileri oluşturup
karara bağlar .
b. Bu politika ve stratejiler uyarınca Genel
İdare Kurulu çalışmalarını yönlendirecek direktifleri oluşturur, uygulamaları
izler.
c. Genel İdare Kurulunca hazırlanan
yönetmelikleri ve bunlarda yapılan değişiklikleri onaylar
d. Partinin kesin hesap ve bilançolarını inceler
ve onaylar.
e. Genel, yerel ve kısmi seçimlere katılıp
katılmamaya karar verir .
f.
Genel İdare Kurulunca hazırlanan seçim beyanname
tasarılarını inceleyerek kesinleştirir .
g.
Yasalar çerçevesinde, Partinin uluslararası kuruluşlara
üyeliğini karara bağlar.
h.
Kendi üyeleri arasından Genel İdare Kurulunu gizli oy ile
seçer .
i. Üye tam sayısının üçte birinin vereceği
güvensizlik önergesi üzerine ve toplantıda hazır olan üye çoğunluğunun gizli oyu ile Genel İdare
Kurulunu görevden alır .
j. Genel Başkanlığın herhangi bir sebeple
boşalması halinde, Büyük Kongrece yeni bir Genel Başkan Seçilmesine kadar görev
yapmak üzere, üye tam salt çoğunluğunun gizli oyu ile bir Genel Başkan Vekili
seçer .
k. Yasalar,
Parti Tüzük ve Programı ve Büyük Kongre kararları ile kendisine verilen diğer
görevleri yapar ve yetkilerini kullanır .
l. Parti divanı, zorunlu sebepler dolayısı ile
Büyük Kongre' nin toplanamadığı hallerde, partinin hukuki varlığına son
verilmesi ve tüzük ve programının değiştirilmesi dışındaki bütün kararları alma
yetkisine sahiptir .
Seçimi: Parti Divanı, Büyük Kongre tarafından en az iki ve en
çok üç yıllığına seçilen 80 asil ve 40 yedek üyeden teşekkül eder. Kademe
Kongresini yapmış ve 2820 Sayılı SPK' na göre yerel örgütlenmesini
tamamlamış İl Başkanları ve İl Yönetim
Kurulu üyeleri de, Divan' a aday olabilir ve seçilebilirler. Ancak ; Parti
Divanı üyeliğine seçilen bir il Başkanı ve/veya, yönetim Kurulu üyesi bu
görevinden istifa etmedikçe Genel İdare Kurulu Üyeliğine aday olamaz,
önerilemez ve seçilemez.
Toplantıları: Parti Divanı olağan olarak üç ayda bir,
bunların dışında Genel Başkanın veya divan üyelerinin dörtte birinin yazılı
talebi ve Genel Başkanın daveti üzerine olağan üstü oIarak toplanır. Toplantı
nisabı üye tamsayısının üçte biri olup kararlar hazır bulunan üyelerin salt
çoğunluğu ile alınır.
Görev Süresi ve Üyelik: Parti Divanı üyelerinin
görevleri seçildikleri olağan Büyük Kongrenin bunu izleyen ilk olağan
toplantısına kadar devam eder. Bir yıl içinde mazeretsiz olarak üç toplantıya
katılmayan üyelerin üyeliği kendiliğinden sona erer. Parti Divanında muhtelif
sebeplerle yer alacak boşalmalar en üst sıradaki yedek üye ile doldurulur.
Yedek Üye kalmaması halinde ilk olağan üstü kongre de yapılacak seçimle yedek
üyeler tamamlanır .
Yüksek
Disiplin Kurulu Başkanı, Merkez ve taşra örgütlenmesini tamamlamış olup, kendi
Büyük Kongresini yapmış bulunan Kadın ve Gençlik Kolu Genel Başkanları, Genel
İdare Kurulu onayı ile kurulan, Yönetmeliği olan ve aktif örgütünü
tamamlayan Kurul ve Komisyon Başkanları
ile "İki
Olağan ve/veya Olağanüstü Büyük Kongre arasında" partiye
intisap eden Milletvekili, eski Bakan ve Siyasi Parti Genel Başkanları; Parti
Divanı toplantılarına "TABİİ ÜYE"
sıfatıyla davet olunur ve katılırlar. Ancak, her hangi bir organa seçilme ve oy
kullanma hakları yoktur.
Madde 11 Genel İdare Kurulu: Görev ve yetkileri: Genel İdare Kurulu,
Partinin en üst yönetim organıdır. Parti Divanına karşı sorumlu olup görev ve
yetkileri şunlardır:
a. Parti Divanınca oluşturulan politika, strateji
ve direktifler istikametinde Partinin gelişmesini, güçlenmesini, programının
toplumca benimsenmesini, seçimlerde Partiyi iktidara taşıyacak bir teşkilat
dinamiği ve kamuoyu oluşturulmasını sağlayacak şekilde Partiyi yönetir, gerekli
önlemleri ve kararlan alır ve uygular .
b. Parti Teşkilatını idare eder. Gerekli yönelim,
atılım, koordinasyon ve denetimi sağlar. Teşkilat çalışmalarının yasalar,
tüzük, yönetmelik ve direktiflere uygun olarak yapılmasını organize eder,
alınan sonuçları izler ve değerlendirir .
c. Olağan Büyük Kongrenin yer, gün, saat ve
gündemini belirler. Parti Divanı toplantılarının gün ve gündemini tesbit eder .
d. Partinin yıllık programını, bütçe tasarısını,
kesin hesap ve bilançosu ile faaliyet raporunu hazırlar.
e. Parti Divanının karar ve direktifleri
istikametinde ve tüzüğün öngördüğü şekilde; Partinin yönetmeliklerini, Partinin
politika ve strateji tasarılarını, Partinin kurduğu veya katıldığı hükümetin
programı üzerindeki görüşlerini, başka siyasi partilerden gelen katılma,
birleşme veya işbirliği konularındaki görüşlerini, Parti Divanı veya Büyük
Kongrede görüşülmesi gereken karar tasarı ve önerilerini hazırlar .
f. Partinin hükümet, diğer partiler,
çeşitli resmi veya sivil toplum kuruluşları ve uluslararası kuruluşlar ile olan
ilişkilerini düzenler .
g. Genel, yerel ve kısmi seçimlerde
adayların belirlenme usulleri ile, kontenjan
ve merkez yoklaması ile belirlenecek adayları kararlaştırır .
h. Partinin eğitim, araştırma, yayın ve
bilgi işlem çalışmalarını programlar ve yürütür .
ı. En uç teşkilat biriminden başlayarak
bütün teşkilat ünitelerinin tüzük ve yönetmeliklerde öngörüldüğü şekilde ve
zamanda seçim sureti ile oluşturulmasını sağlar ve çalışmalarını denetler. Yasa
ve tüzüğe göre hareket etmeyen teşkilat mensuplarını görevden alır, geçici kurullar atar ve bunların yasal
süreler içinde kongrelerini yapmalarını sağlar .
i. Gerekli hallerde Parti' üye
kayıtlarının iptali ile kayıtlı üyelerin kazanılmış bütün hakları korunarak üye
yazımının yenilenmesine karar verir .
j. Partinin gelirlerini arttırmak ve
bunları yaygın ve sağlam temellere oturtmak için her türlü önlemi alır. Parti
amaçlarına uygun olarak menkul ve gayrimenkul mallar, taşıtlar ve ofis
malzemesi edinir, kullanır, işletir ve satar.
k. Çeşitli konuların inceleme ve
araştırılması için çalışma grupları kurar .
l. Genel İdare
Kurulu, zorunlu sebepler dolayısı ile Parti Divanının toplanamadığı hallerde,
Parti Divanının yetkisi dahilindeki bütün kararları alabilir .
Seçimi ve Çalışması: Parti Divanı seçildiği Büyük
Kongreden sonraki bir hafta içinde Genel Başkan başkanlığında ilk toplantısını
yaparak Genel İdare Kurulunu seçer. Genel İdare Kurulu, Genel Başkan
başkanlığında Parti Divanının kendi üyeleri arasından gizli oyla seçeceği 30 üyeden
oluşur. Üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve hazır bulunan üyelerin
salt çoğunluğu ile karar verir. İlk toplantısında Genel Başkanca görev taksimi
yapılarak gerekli sayıda Genel Başkan Yardımcısı ile Genel Sekreter ve Genel
Muhasip belirlenir. Genel Başkan Yardımcıları görev alanlarında Genel Başkanı
temsil ederler. Genel Başkanca belirlenen Genel Başkan Yardımcısı Genel Başkana
vekalet eder. Genel İdare Kurulu iki toplantı arasında iki ayı geçmemek üzere
önceden belirlenen günlerde toplanır. Bir yıl içinde mazeretsiz olarak 4 veya
ard arda 2 toplantıya katılmayan üyelerin üyeliği kendiliğinden sona erer.
Boşalan üyelikler Parti Divanının ilk toplantısında gizli oyla yapılacak
seçimle tamamlanır .
Genel Başkanlık Divanı: Genel Başkanın başkanlığında
Genel Başkan Yardımcıları, Genel Sekreter ve Genel Muhasipten oluşur. Genel
İdare Kurulunun icra organı olarak kurulca verilen kararları uygular ve kurulun
toplanamadığı hallerde ona niyabeten görev yapar. Genel Başkanlık Divanı, Genel
Başkanlıkça Iüzum görülen zamanlarda toplanır. Toplantılar Genel İdare Kurulu
toplantı kurallarına göre yönetilir.
Genel Başkan
Yardımcılarının görev ve yetkileri aşağıda belirtilmiştir.
a. Genel Başkan
Yardımcısı- SİYASİ İŞLER BAŞKANLIĞI:
Partinin bütün
birimleri arasında koordinasyonu sağlar, ahenk içerisinde çalışmanın
gerektirdiği tedbirleri Genel Başkana karşı sorumlu olarak alır. Parti adına
siyasi, sosyal, ekonomik ve ihtiyaç duyulan diğer sahalarda araştırma yapar,
bilgi toplar, bu bilgilerin parti kademeleri ve TBMM Grubu arasında akışını
sağlar, tesbit edilecek politikaların ve parti içi eğitimin gerçekleşmesi için
gerekli tedbirleri alır, planlamayı yapar. Genel Başkan bulunmadığı zaman o'na
vekalet eder .
b. Genel Başkan
Yardımcısı -TEŞKİLAT BAŞKANLIĞI:
Parti teşkilat
kademelerinin kurulması, münfesih hale gelmiş olan ilçe ve il yönetim
kurullarının tesbiti ile üye kaydı ve kongre işlerini sevk ve idare eder.
c. Genel Başkan
Yardımcısı- SEÇİM İŞLERİ BAŞKANI:
Milletvekili
ve Mahalli idareler seçimleri ile ilgili faaliyetleri yürütür, aday müracaat ve
tesbit işlemlerini yönlendirir, seçimlerle ilgili koordinasyonu temin eder.
Yüksek Seçim Kurulunun düzenlemelerini takip etmek, seçim ve sandık
kurullarının partili üye ve temsilcileriyle sandık başı müşahitlerinin seçim
usül ve esaslarını tesbit etmek, bunların eğitimleri için gereken tedbirleri
almak, teşkilatla ve Genel Merkezde kurs ve seminerler düzenleyerek seçim
hizmetlerinde görev verilecek uzman kadrolar yetiştirilmesini gerçekleştirmek,
seçim işleri başkanlığının görevleri arasındadır .
d. Genel
Başkan Yardımcısı- PARLEMENTO İLİŞKİLERİ BAŞKANLIĞI:
Partinin
Parlamento ile ilişkilerini takip eder .
e. Genel Başkan Yardımcısı- BASIN- YAYIN VE PROPAGANDA
BAŞKANLIĞI:
Partinin basın
sözcüsü olup partinin basınla olan ilişkilerini koordine eder. İllerde
yapılacak her türlü propaganda ve toplantıları ve mitingleri gerçekleştirir.
Toplumun çeşitli kesimlerinin parti, TBMM Grubu ve hükümetle ilişkilerini
düzenler, çalışma grupları oluşturur. Çalışmaları kontrol ve koordine eder,
Genel Başkanın, bakanların ve parti yöneticilerinin yurt içindeki seyahatlerini
düzenler.
f. Genel Başkan
Yardımcısı- STRATEJİLER BAŞKANLIĞI:
Partinin
gelişmesi ve başarılı olması için gerekli stratejileri araştırır tesbit eder ve
Genel Başkana sunar.
g. Genel Başkan
Yardımcısı -MALİ İŞLER BAŞKANLIĞI:
Partinin
Gelirlerinin geliştirilmesi, çeşitlendirilmesi ve uzun vadeli gelir getirecek
kaynaklara bağlanması ile ilgili
hizmetleri yapar ve düzenler .
h. Genel Başkan
Yardımcısı- DIŞ İLİŞKİLER BAŞKANLIĞI:
Partinin- yurt
dışı ilişkilerini takip ve tanzim eder .
I. Genel Başkan
Yardımcısı -SOSYAL VE YEREL YÖNETİM İŞLERİ BAŞKANLIĞI:
Belediye
Başkanı ile belediye ve il genel meclisleri üyelerinin ve gruplarının parti ve
hükümetle olan ilişkilerini düzenler. Toplumun çeşitli kesimlerinin parti, TBMM
Grubu ve hükümetle olan ilişkilerini takip eder.
j. Genel Başkan
Yardımcısı- YAN KURULUŞLAR BAŞKANLIĞI:
Tüzüğün 12.
Maddesince kurulan kadın ve gençlik kurul ve komitelerinin birbirleri veya
genel merkez arasındaki ilişkilerini ve çalışmalarının koordinasyonunu sağlar .
k. Genel Başkan
Yardımcısı- İDARİ İŞLER BAŞKANLIĞI:
Parti
teşkilatının idari hizmetlerini organize ve koordine eder .
I. GENEL SEKRETER:
Parti Divanı, Genel İdare Kurulu ve Genel Başkanlık
Divanı kararlarının zapta geçirilmesi, Genel Merkezin her türlü evrak işleri
ile yazışmaların düzenlenmesi hizmetlerini yürütür. Genel Sekreterlik partinin
haberleşme ünitesidir.
m. GENEL MUHASİP:
Parti Merkez
teşkilatının mali işlerini yürütmek, parti parasının muhasebe yönetmeliği
hesabına göre harcanmasını sağlamak ve buna nezaret etmek, mali akitlerin ve
girişilecek yükümlülüklerin usulüne ve mevzuatına uygun olarak tamamlanmasını
gerçekleştirmek ile görevli ve sorumludur. İI teşkilatının mali işlerinin
düzenli yürütülmesini temin için gerekli tedbirleri alır, takip ve kontrol
eder, Partinin muhasebe işlerine ait yazışmalarını Mali İşler Başkanı veya
Genel Muhasip, Genel Başkan, Genel Başkan Yardımcılarından biri ile veya Genel
Sekreterle birlikte imzalar.
n. Genel Başkan
Yardımcısı- YARDIMCI KURULUŞLAR BAŞKANLIĞI:
Partinin
yardımcı kuruluşlarla olan ilişkilerini takip ve tanzim eder .
**Parti Divanı asil ve yedek üyeleri
arasından veya gerekli görürlerse Demokrat Parti TBMM grup üyeleri arasından;
Siyasi İşler Başkanı iki, Teşkilat Başkanı dört, Seçim İşleri Başkanı iki,
Basın ve Propaganda Başkanı iki, Mali İşler Başkanı iki, Yerel Yönetim İşleri
Başkanı iki, Genel Sekreter iki, Genel Muhasip iki ve diğer başkanlar ikişer
yardımcı seçer. Seçilen yardımcılar Genel Başkan tarafından onaylanır ve Parti
Divanının ilk toplantısında Divanın bilgisine sunulur. Genel Başkan
Yardımcıları, Genel Sekreter ve Genel Muhasip bulunmadıkları zaman yerlerine
hangi yardımcılarının vekalet edeceğini belirleyip Genel Başkanlığa
bildirirler.
Yukarıda
görevleri sayılmayan Genel Başkan Yardımcılarının unvan ve görevleri Genel
Başkan tarafından belirtilir. Gerekli hallerde iki Genel Başkanlık Yardımcılığı
görevi, Genel Başkanca bir kişide toplanabilir.
Madde 12 Diğer Teşkilat: Partinin ihtiyacı olan temsil, danışma
ve faaliyet değerlendirilmesi hizmetlerinin görülmesi amacı ile bir temsilciler
meclisi ile Genel Başkan Danışmanlıklar ve Parti müfettişlikleri oluşturulur .
Temsilciler Meclisi: Temsilciler Meclisi, Partinin
uygulamakta olduğu siyaseti değerlendirmek ve bu konuda Parti Divanına
tavsiyelerde bulunmak üzere Genel Başkanın başkanlığında, Parti üyeliği devam
eden eski Genel Başkanlar, Parti Divanı üyeleri, TBMM Parti Grubu üyeleri,
Partili bakanlar, olağan kongresini yapmış il başkanları ve Partili il belediye
başkanlarından teşekkül eden istişari bir kuruluştur. Genel Başkanca öngörülen
zamanlarda toplantıya çağrılır. Toplantının gündemi, yeri ve saati Genel
Başkanca tespit edilir.
Genel Başkan Danışmanları: Genel Başkan göreceği Iüzum
üzerine devamlı veya geçici mahiyette genel başkan danışmanları atayabilir .
Parti Müfettişleri: Genel Başkanca, Parti teşkilatının
yasalar, Parti tüzük, program ve siyasetine uygun çalışıp çalışmadıklarını
denetlemek üzere Genel Başkanlığa bağlı olarak yeteri sayıda parti müfettişi
görevlendirilir. Müfettişlerin yetki, çalışma usul ve esasları Yönetmeliklerle
düzenlenir .
Danışma Kurulları: Bilimsel, teknik, siyasal, sosyal,
kültürel ve ekonomik uzmanlıklardan yararlanmak üzere Genel Başkanca geçici
veya sürekli Danışma Kurulları oluşturulabilir .
Yardımcı Kollar: Partinin amaçlarına hizmet maksadı ile
muhtelif yardımcı kollar kurulabilir ve Genel Başkan Yardımcılığına bağlı
olarak merkez ve iller bazında teşkilatlanır .
Yan Kuruluşlar ve Yurt Dışı Temsilcilikleri: Genel İdare
Kurulunun uygun ve gerekli gördüğü yerlerde yan kuruluşlar ve Türk
vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı ülkelerin yerleşim birimlerinde yurt dışı
temsilcilikleri açılabilir.
Danışma
kurulları ve Yardımcı kollar Genel Merkezde Genel Başkan yardımcılarından
birine bağlı olarak çalışır. İI ve İlçe bazında ise il ve ilçe başkan
yardımcılarına bağlı olarak çalışırlar. Bunların teşkilatlanmaları çalışma usul
ve esasları bir yönetmelikle belirtilir .
Genel Merkez
Teşkilatındaki organlar ile Parti Genel Merkezindeki personelin çalışma usul ve
esasları ile yetkileri ''Demokrat Parti
İdari İşler Yönetmeliği" ile düzenlenir.
İl, İLÇE ve BELDE TEŞKİLATLARI
Madde 13 İI, İlçe ve Belde Başkanları: İI, ilçe ve belde başkanları
görev çevrelerinde, disiplin kurulları dışındaki bütün Parti teşkilatının tabii
başkanı olup, kendilerini seçen kongrelere ve başkanlığını yaptıkları yönetim
kurullarına karşı şahsen sorumludurlar .
Görev ve Yetkileri:
a. Yasalar, Parti Programı, Parti Tüzük ve
Yönetmelik hükümlerine göre üst kurulların ve yönetim kurullarının kararlarını
etkinlikle uygulayacak şekilde teşkilatı yönetmek, uygulamaları izlemek ve
denetlemek, etkinlik ve başarıyı pekiştirecek önlemleri almak.
b. Görev ve yetkileri çevresinde adli, idari,
mali ve diğer merciler, kuruluşlar hükmi ve hakiki kişiler nezdinde Parti
yönetimini temsil etmek.
c. Yönetim kurulu toplantılarının gündemini
belirlemek.
d. Yasalar, Parti Tüzüğü, Parti Programı ve
Yönetmelikleri ile, üst kademe organları tarafından kendisine verilen görevleri
yapmak ve yetkileri kullanmak.
e. Kendine bağlı teşkilat kademelerini
denetlemek.
f. Hesap işlerine ait belgeleri imzalamak.
Seçimi: İI ve ilçe başkanları ilgili teşkilatın olağan kongresinde
oy kullanan üye sayısının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Belde
Başkanı bağlı olduğu il veya ilçe başkanı tarafından atanır. Görev süresi,
normal olarak seçildiği olağan kongreden bir sonraki olağan kongreye kadar
devam eder. İI, ilçe ve belde başkanı işbu Tüzüğün ilgili hükmüne göre yetkili
kurullarca görevden alınabilir .
Madde 14 İl İlçe ve Belde Yönetim Kurulları: Partinin o
teşkilat kademesindeki yönetim organlarıdır. Üst kademenin yönetim organına
karşı sorumlu olup görev ve yetkileri şunlardır:
a. Hizmet kademesinde Partinin politika, strateji
ve direktifler istikametinde Partinin gelişmesini, güçlenmesini, programının
toplumca benimsenmesini, Partinin üye sayısının arttırılmasını, seçimlerde
Partiyi başarılı kılacak bir teşkilat dinamiği ve kamuoyu oluşturulmasını
sağlayacak şekilde gerekli önlem ve kararları alır ve uygular.
b. Çalışmalarının yasalar, tüzük, yönetmelik ve
direktiflere uygun olarak yapılmasını organize eder ve izler. Teşkilatın
yönelim, atılım, koordinasyon ve denetimini sağlar.
c. Hizmet kademesindeki parti teşkilatının
hükümet, diğer partiler, çeşitli resmi veya sivil toplum kuruluşları ve
beynelmilel kuruluşlar ile olan ilişkilerini düzenler .
d. Hizmet kademesindeki parti teşkilatının
eğitim, araştırma, yayın ve bilgi işlem çalışmalarını programlar ve yürütür.
e. Hizmet kademesindeki parti teşkilatının, en uç
teşkilat biriminden başlayarak merkez ünitelerinin tüzük ve yönetmeliklerde
öngörüldüğü şekilde ve zamanda belirlenmesi ve seçim sureti ile oluşturulmasını
düzenler, denetler ve süresi içinde kongrelerini yapmalarını sağlar.
f. Partinin gelirlerini artırmak ve bunları
yaygın ve sağlam temellere oturtmak için her türlü önlemi alır. Parti
amaçlarına uygun olarak menkul ve gayrimenkul mallar, taşıtlar ve ofis
malzemesi edinir, kullanır , işletir ve satar .
g. Kademede tutulması gereken defter ve kayıtları
tutar, yıllık bütçe tasarısı, kesin hesap raporu, gelir-gider cetvelleri ve
bilançoları hazırlar, bunları süreleri içinde üst kademeye gönderir.
Seçimleri:
Büyük Şehir İl Yönetim Kurulu: Başkan
dahil 29 asil + 10 yedek üyeden teşekkül
eder.
Büyük
Şehir-Metropol İlçe Yön. Kurulu:
Başkan dahil 13 asil + 5 yedek üyeden teşekkül eder.
İl
Yönetim Kurulu:
Başkan dahil 15 asil + 5 yedek üyeden teşekkül eder.
Merkez İlçe
Yönetim Kurulu:
Başkan dahil 9 asil + 5 yedek üyeden teşekkül eder
İlçe Yönetim
Kurulu:
Başkan dahil 9 asil + 5 yedek üyeden teşekkül eder.
Belde Yönetim
Kurulu:
Başkan dahil 5 kişi olarak bağlı kademe tarafından atanır.
Belde Yönetim Kurulları' nın yedeği
yoktur.
Görev
Taksimi :
Beldelerde : 1 Başkan, 1
Başkan Yardımcısı, Sekreter ve Muhasip Üye
İlçe, Merkez İllçe, Metropol İlçe, İL
ve Büyük Şehirlerde :
1 Başkan, 6 Başkan Yardımcısı ( Siyasi İşler, Teşkilât,
Seçim İşleri, Basın-Yayın ve Tanıtım, Sosyal İşler ve Yerel Yönetimler, Yan
Kuruluşlar ) Sekreter ve Muhasip Üye olmak üzere görev taksimi yapılır.
Seçilenlere ait liste, görev taksim
sonucu ve Kongre Tutanakları ( bütün kademeler dahil ) en geç 15 gün içinde
Genel Merkezde olacak şekilde gönderilir.
Çalışmaları: Yönetim kurulları ilk toplantısında
görev taksimi yapar. Bir ayı geçmemek üzere önceden belirlenen günlerde
başkanın çağrısı ile üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve hazır
bulunan üyelerin salt çoğunluğu ile karar verir. Bir yıl içinde mazeretsiz
olarak 5 veya ard arda 3 toplantıya mazeretsiz olarak katılmayan üyelerin
üyeliği kendiliğinden sona erer. Boşalan üyelikler yedek üyelerden tamamlanır .
Madde 15 Yeniden Görevlendirme:
Boşalan Kurullar: İI ve ilçe yönetim kurullarının üye
sayısı, yedeklerin getirilmesinden sonra da yarıdan aşağıya düşmüşse kurul
boşalmış kabul edilir. Bu kurulun yerine Genel İdare Kurulunca atama suretiyle
yeni bir kurul teşkil olunur. Seçilmiş kurulların hak ve yetkilerine haiz olan
bu kurullar ilgili kademenin yapacağı ilk seçim kongresine kadar göreve devam
ederler.
İşten el Çektirme: İşten el çektirmeyi gerektiren bir
durumun yetkili merci veya organ tarafından tesbit edilerek gerekçeli bir
raporla bildirilmesi, veya Parti müfettişince gerekli görülmesi veyahut Genel
İdare Kurulunun re'sen karar vermesi üzerine il, ilçe ve belde yönetim
kurulları ve başkanlarının görevine, Genel İdare Kurulunca son verilebilir.
Ancak Siyasi Partiler Kanununun 102/2 maddesindeki haller dışında bu kararın
verilebilmesi için üye tam sayısının üçte iki çoğunluğunun gizli oylama ile
onaylaması gerekir.
Geçici Kurullar: Görevine son verilen kurulların yerine
geçici kurullar oluşturulur. Ancak göreve son verilme kararının ilgili kurula
tebliğinden itibaren ilçelerde en geç 30 gün, illerde ise en geç 45 gün içinde
yetkili kongreler toplanarak yeni daimi kurulları seçilecektir. Bu süre içinde
yeni delegeler seçilmemişse kongre eski delegelerle toplanır. İI, ilçe ve belde
teşkilatındaki organlar ile bu teşkilatta görev yapan personelin çalışma usul
ve esasları ''Demokrat Parti İdari İşler
Yönetmeliği'' ile düzenlenir.
DİSİPLİN HÜKÜMLERİ
Madde 16 Uyulması Zorunlu Hususlar: Yönetim kurullarının başkan veya
üyeleri; Parti politikası karşıtı demeçler veremezler. Mercii tecavüz
edemezler. Zorunlu hallerde merciin aracılığı ile daha yukarı kademelerde
takipte bulunurlar. Bağlı bulundukları üst kademe ile ilişkilerini kesemezler.
Dikkate alınmayan şikayet ve dileklerini bir üst kademeye bilgi vermek sureti
ile daha yukarı kademelere başvurabilirler. Diğer bir ilçe yönetim kurulunda
görev alamazlar. İlçe ve il yönetim kurulu başkan ve üyeliği, milletvekilliği,
disiplin kurulu başkan ve üyeliği, hangi kademede olursa olsun o ilçe ve il
çevresindeki bir başka kurulun başkanlık ve üyeliği ile birleşemez. Ana-baba,
karı-koca, evlat ve kardeş derecesindeki hısımlar aynı disiplin kurulunda
birlikte görev alamazlar. Bir kurulda beraberce görev yapması caiz olmayanların
her ikisinin de seçimi kazanması halinde sadece en çok rey alanın üyeliği
geçerli olur. Bir disiplin kurulunda üye olan kimse başka bir disiplin
kurulunda görev alamaz. Disiplin kurullarının başkan ve üyeleri, TBMM Parti
Grubu üyeliği ve kongre delegeliği hariç, Partinin diğer organ ve kurullarında
görev alamaz, Parti ile hiç bir surette iş akdi yapamaz, Partiden gelir
sağlayamaz. Belediye başkanları Partinin yönetim kurullarında görev alamaz.
Kendi kademesinin kongresini her ne sebeple olursa olsun yapmamış olan teşkilat
kademesi üst kademenin kongresine katılamaz.
Madde 17 Disiplin Kurulları: Yasalara, Parti Tüzüğüne, Partinin
yetkili organlarının karar ve bildirilerine aykırı davranış ve beyanlarda
bulunanlarla ilgili disiplin soruşturma yaparak gerekli kararları vermek üzere
Genel Merkezde bir Yüksek Disiplin Kurulu, illerde ise il disiplin kurulları
oluşturulmuştur. TBMM Parti Grubu bünyesinde de bir Grup Disiplin Kurulu görev
yapar. Yüksek Disiplin Kurulu ile Grup Disiplin Kurulunun ortak toplantısı ve
çalışması ile Müşterek Disiplin Kurulu oluşur. Disiplin Kurulları kendiliğinden
soruşturma yapamaz. Ancak Disipline Sevk Yetkisini haiz kurul ve kişilerce
intikal ettirilen dosya ve konular üzerinde karar verirler .
a.
Partili üyelerin İI disiplin kuruluna sevk yetkisi; ilçe
yönetim kurulunundur.
b.
İI yönetim kurullarının başkan ve üyelerinin il, ilçe ve
belde merkezlerindeki belediye başkanlarının ilgili İI disiplin kuruluna sevk
yetkisi il yönetim kurulunundur .
c. Partinin Genel Başkanını, Genel İdare
Kurulu Üyelerini, Parti Divanı Üyelerini, Partinin Kurucu Üyelerini, TBMM'nin
Eski Üyelerini, Eski Hükümet Üyelerini, Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı ve
Üyelerini Yüksek Disiplin Kuruluna sevk yetkisi Parti Divanınındır.
d. TBMM üyelerinin Grup Disiplin Kurulu'na
sevk yetkisi Grup İdare Heyetine ait olup bu yetki Grup Başkanı ve yokluğunda
ona vekalet eden Grup Başkan Vekili tarafından kullanılabilir.
e. Genel Başkan Iüzum gördüğü hallerde
bilumum parti mensup ve görevlilerini Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk yetkisini
doğrudan doğruya kullanabilir.
f. Üyeler hakkında disiplin isteminde
bulunmaya yetkili organ veya merci, suçlama konusunu ve istediği cezayı açık
olarak belirler. Partiden geçici veya kesin çıkarmayı gerektiren hallerde
Disiplin Kurullarına sevk yetkisine sahip yönetim birimleri tedbirli olarak ve
gerekçe göstererek Disiplin Kurullarına sevk edilen üyeyi partideki görevinden
derhal uzaklaştırabilirler .İlgili kendi hakkında alınmış olan bu tedbirin
kaldırılmasını sevk edildiği Disiplin Kurulu'ndan 3 gün içinde talep edebilir.
Bu talep disiplin kurulunca 7 gün içinde karara bağlanır. Disiplin Kurulları
disiplin istemiyle bağlı olmayarak yapılan soruşturma sonucunda delillere göre
karar verirler.
Yüksek Disiplin Kurulu: Büyük Kongrenin, gelecek olağan
toplantısına kadar görev yapmak üzere, en az iki ve en çok üç sene için
seçtiği, 15 asil ve 15 yedek üyeden meydana gelir. Seçimi takip eden bir hafta
zarfında en yaşlı üyenin başkanlığında toplanarak asil üyeler arasından bir
başkan, bir başkan vekili ve bir katip seçer. Katip kurulun raportörlük ve yazışma
işlerini yürütür. Kurulun birinci derece görev alanına Partinin Genel Başkanı,
Parti Divanı ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, Partinin kurucu üyeleri,
TBMM'nin ve Bakanlar Kurulunun Partili eski ve yeni üyeleri, il başkanı ve il yönetim kurulu üyeleri ile
Partili belediye başkanlarının disiplin soruşturması ve gerekli kararların
verilmesi girer. Yüksek Disiplin Kurulu, il disiplin kurullarının verdiği
kararlara karşı itirazların yapıldığı üst merci olarak da görev yapar. Kurulun
çalışmalarında Siyasi Partiler Kanununun 57'nci maddesinin hükmü saklıdır.
Yüksek Disiplin Kurulunun üye sayısı yedeklerin getirilmesinden sonra da
yarıdan aşağıya düşmüşse kurul boşalmış kabul edilir.
Grup
Disiplin Kurulu: TBMM Grup Disiplin
Kurulu 5-7 asil ve yedek üyelerden teşekkül eder ve en az 2 ve en çok 3 sene
için grup genel kurulunca gizli oyla seçilir. Kurulun kuruluş, görev , yetki ve
çalışma usul ve esasları grup iç yönetmeliğinde belirtilir. Grup iç
yönetmeliğinde tüzük ve programına aykırı hükümler yer alamaz.
Müşterek Disiplin Kurulu: TBMM üyelerinin Grup Disiplin
Kurulunun kararlarına yapacakları itirazların üst merciidir. Yüksek Disiplin
Kurulu ile TBMM Grup Disiplin Kurulunun ortak toplanması ile oluşur. Yüksek
Disiplin Kurulu Başkanının Başkanlığı ve katibinin raportörlüğü ile görev
yapar.
İl Disiplin Kurulu: İI kongresinde seçilen, 5 asil ve 3
yedek disiplin kurulu üyeden meydana gelir. Seçimini takip eden bir hafta
zarfında en yaşlı üyenin başkanlığında toplanarak asil üyeler arasından bir
başkan, bir başkan vekili ve bir katip seçer. Katip kurulun raportörlük ve
yazışma işlerini yürütür. Partinin Yüksek Disiplin ve Müşterek Disiplin
Kurullarının görev alanı dışında kalan üye ve görevlilerle ilgili disiplin
soruşturmalarını yapar, gerekli kararları verir. İI Disiplin Kurulunun üye
sayısı yedeklerin getirilmesinden sonra da yarıdan aşağıya düşmüşse kurul
boşalmış kabul edilir.
Disiplin
Kurulu üyelerinde hiç disiplin cezası almamış olması şartı aranır. Disiplin
Kurullarında çağrıyı yüksek disiplin kurulu için Genel Başkan il yönetim
kurulları için il yönetim kurulu başkanı yapar.
Madde 18 Disiplin Cezaları ve Bunları Gerektiren Haller:
Uyarma: Yetkili organlarca davet edildiği toplantılara mazeretsiz
katılmamak. Verilen görevleri makul sebep göstermeden kabul etmemek gibi
hallerde Partili' nin yazılı olarak
dikkatinin çekilmesidir.
Kınama: Hal ve davranışları ile Partiyi küçük düşürmek. Yasalara,
Partinin program, tüzük ve yönetmelikleri ile Partinin yetkili organlarının
kararlarına aykırı beyan, tavır ve davranışlarda bulunmak, konulan yasaklara
uymamak. Oy pusulalarında tahrifat yapmak. Seçimlere hile karıştırmak. Parti
dayanışmasına aykırı ve partilileri birbirine düşürecek hareketler yapmak.
Kendisine teslim edilen Parti eşya ve malzemesini kaybetmek veya ayrılma
halinde geri teslim etmemek (Kanuni sorumluluk ve tazmin ettirme hakları saklı
olmak üzere). Partice tutulması gereken defterleri ve kayıtları usulüne uygun
tutmamak ve benzeri hallerde yazılı
olarak partiliye kusurunun bildirilmesidir.
Geçici Çıkarma:
Seçimlerde Partinin onayını almadan bağımsız aday olmak. Partinin adaylar
aleyhinde açık ve gizli olarak çalışmak. Başka partilerin ve adaylarının
Iehinde faaliyette bulunmak, Yasalara, Partinin program, tüzük ve
yönetmelikleri ile Partinin yetkili organlarının kararlarına yazılı olarak
karşı çıkmak, basına bu yolda beyanat vermek. Partinin gizli karar ve
yazışmalarını herhangi bir şekilde açıklamak. Parti yöneticileri, kurul üyeleri
ve mensupları hakkında gerçek dışı haber yaymayı itiyat edinmek. İftira,
karalama ve küçük düşürücü beyan ve davranışlarda bulunmak dedikodular yaymak.
Parti programında açıklanmış yüksek ahlak idealleri ile bağdaşmayan hareketler
yapmak. Yöneticilik görevini ihmal ile Partiyi zarara uğratmak. Partiyi şahsi
menfaatine alet etmek ve Parti nüfuzunu kötüye kullanma gibi hallerde Parti üyesinin bir yıldan iki yıla kadar
parti ile ilişkisinin kesilmesidir.
Kesin Çıkarma: Parti mensubu sıfatı ile yaptığı
faaliyetlerinden dolayı hakkında yasal kovuşturma, yapılıp suçlu bulunmak.
Siyasi Partiler Kanununun 102/2 maddesi hükmü gereğince, Cumhuriyet
Başsavcılığının, Partinin herhangi bir kurul veya üyesinin görevine son
verilmesi veya Partide ihraç edilmesi istemine sebep olacak davranışlarda
bulunulması, yasaların koyduğu yasakları ihlal ederek parti hakkında yasal
kovuşturmaya sebep olunulması, yöneticilik veya görevli sıfatını kötüye
kullanarak Partinin kayıtlarında tahrifat veya tahribat yapılması hallerinde Parti üyesinin parti ile ilişkisinin
süresiz olarak kesilmesidir. Disiplin Kurullarının çalışma usul ve esasları
ile uygulanacak kurallar "Demokrat
Parti Disiplin Yönetmeliği'' ile
düzenlenir.
PARTİ GRUPLARI
Madde 19 Genel: TBMM, il genel meclisleri ve belediye meclislerine seçilen
Parti üyelerinin buralarda yapacakları çalışmalarda etkinlik, ahenk,
koordinasyon ve disiplin sağlanması amacı ile Parti grupları oluşturulur .
TBMM Grubu: Partinin TBMM üyelerinin 20 veya daha
fazla olması halinde TBMM Parti Grubu kurulur ve grup çalışma ve disiplin
hizmetlerini düzenleyen ve ilgili yasalara ve Partinin tüzük ve programına
uygun bir ''TBMM Grup İç Yönetmeliği''
hazırlanarak TBMM Başkanlığına sunulur. Grup iç yönetmeliğinde Parti tüzük ve
programına aykırı hükümler yer alamaz.
İI Genel Meclis ve Belediye Meclis Grupları: Partili
meclis üyelerinden meydana gelir. Bu gruplara illerde il başkanı ilçelerde ise
ilçe başkanı başkanlık eder. Meclis çalışmalarında izleyecekleri usul, esas ve
politikaları belirler ve bunlara göre ve Parti tüzük ve programı çerçevesinde
görev yaparlar.
Parti
Gruplarının çalışmaları ''Demokrat
Parti, Parti Grupları Yönetmeliği'' ile düzenlenir .
MALİ HÜKÜMLER
Madde 20 Genel: Partinin bütçesi Genel Merkezde Genel İdare Kurulunca
hazırlanıp Parti Divanının onayı ile, il, ilçe ve beldelerin bütçeleri bunların
yönetim kurulunca hazırlanıp bir üst kademenin onayı ile yürürlüğe girer. Genel
Merkezin kesin hesabı Büyük Kongre, il, ilçe ve beldelerin kesin hesapları da,
kongrelerde seçilecek bir komisyonda incelenme kaydı ile, kendi kongrelerince
incelenip karara bağlanır. İllerin merkezi ve bağlı olan ilçe ve beldeleri
kapsamak üzere bir önceki bütçe uygulamalarının sonuçlarını gösteren kesin
hesaplar her bütçe yılını izleyen Nisan ayı sonuna kadar Genel Merkeze
gönderilir. Genel İdare Kurulunca birleştirilen kesin hesaplar Parti Divanının
ve yasaların öngördüğü mercilerin bilgi ve onayına sunulur. Parti hesapları,
bilanço esasına göre düzenlenir.
Parti Gelirleri: Partinin başlıca gelir kaynakları
şunlardır: Parti Üyelerinin bu tüzüğün 2. Maddesinde sınırları belirtilmiş olan
Parti Giriş ve Yıllık üye aidatları, TBMM ve yerel meclis Partili üyelerinden
net bir aylık tutarını geçmemek üzere alınan yıllık grup aidatları, adaylık
başvurularından alınan adaylık aidatları, Parti yayınlarından edinilen
gelirler, Partinin bayrak, flama, rozet ve benzeri tanıtma malzemesinin satış
gelirleri, yasal bağışlar, Parti Iokallerinin işletmesinden ve Parti adına
yapılan etkinliklerden elde edilen gelirler, Parti kimlik belgelerinin
yenilenmesinden ve Parti malvarlığından sağlanan gelirler ile partinin bunun
dışında kalan gelirlerinden oluşur. Partinin bütün gelirleri Parti tüzel
kişiliği adına ve Genel İdare Kurulu tarafından bastırılan seri ve sıra
numaralı gelir makbuzları karşılığında alınır. Makbuz karşılığı alınan gelirin miktarı
ile bunu ödeyen kimsenin adı, soyadı ve adresi ve makbuzu düzenleyenin sıfatı,
adı, soyadı ve imzası makbuz dip koçanında yer alır. Makbuz dip koçanlarının
saklanma süresi Anayasa Mahkemesinin ilk inceleme kararının Partiye bildirilme
tarihinden başlamak üzere beş yıldır. Makbuzları alan ve kullanan teşkilat
kademeleri Genel İdare Kuruluna karşı mali sorumluluk taşırlar. Makbuzlara ait
kayıtlar Genel Merkezde tutulur. Parti hiçbir yerden, hiç bir şekilde dolaylı
veya dolaysız kredi ve borç alamaz. Ancak ihtiyaç halinde ve Siyasi Partiler
Kanununun 66/1,3 fıkralarında
belirtilenler dışında gerçek ve tüzel kişilerden kredili veya ipotek karşılığı
mal satın alabilir .
Parti Giderleri: Partinin yapacağı harcamalar, harcama
ve mali yükümlülükleri içeren sözleşmeler Genel Merkezde Parti hükmi şahsiyeti,
il ve ilçelerde bulunan yönetim kurullarınca yapılır. İl ve ilçelerin mali
yükümlülük ve sorumluluk içeren sözleşme yapmaları Genel İdare Kurulunun iznine
bağlı olup bu izin alınmadan yapılan işlemlerden dolayı bağlantı yapan veya
üstlenen kişi veya kişiler sorumlu olup, Parti tüzel kişiliği, Parti üst
yönetici ve kurulları sorumlu tutulamaz ve bunlara karşı kovuşturma yapılamaz.
Harcamalar bütçeler çerçevesinde Genel Merkezde Genel Muhasip, il ve ilçelerde
il ve ilçe muhasiplerince yapılır. Bütçede öngörülmeyen harcamalar merkezde
Genel İdare Kurulu, ilçe ve iIIerde ise ilgili yönetim kurullarının kararına
bağlıdır. Bankalardan para çekmek, yükümlülüklere girişmek bir mal veya hak
üzerinde tasarrufta bulunmak veya bu bağlamda temsil yetkisi vermek iki yetkili
imza ile yapılır. Partinin bütün mali işlemleri ''Demokrat Parti Mali İşler Yönetmeliği'' ile düzenlenir .
SEÇİMLERE KATILMA VE ADAY TESPİTİ
Madde 21 Yapılacak her
türlü seçime tam veya kısmi olarak katılıp katılmama kararı Parti Divanınca
verilir. Seçimlerde aday olmak isteyenler, gerekli şartları yerine getirmek
sureti ile süresi içinde ilgili Parti merciine müracaat ederler. Adaylık için
Parti üyesi olma şartı aranmaz. Müracaatlar arasında Genel İdare Kurulu veya
yetkilendireceği kurul tarafından yapılacak inceleme neticesi uygun görülecek
aday adayları arasında seçim ve sıralama Genel İdare Kurulunca
kararlaştırılacak usullerden biri ile yapılır.
Aday Tespit ve Sıralama Usulleri: Milletvekili
ve yerel seçimlerde Parti adaylarının isimleri ve Iistedeki sıraları, önseçim,
teşkilat yoklaması veya merkez yoklaması usullerinden biri veya birkaçının
kısmi veya tam olarak uygulanması suretiyle yapılabilir. Teşkilat yoklaması
Partinin kongrelerine seçilmiş delegelerin katılımı ile, merkez yoklaması ise
Genel İdare Kurulunca yapılır. Önseçim ve teşkilat yoklamaları seçim
kurullarının gözetiminde yapılır. Seçimle ilgili bütün uygulama ve kurallar "Demokrat Parti Seçim
Yönetmeliği" ile düzenlenir .
HÜKÜMET KURMA VE KATILMA
Madde 22 Partinin hükümet kurma veya kurulan hükümetlere katılma ve
hükümetlerden ayrılma kararını verme yetkisi Parti Divanına aittir. Hiçbir
parti üyesi Parti Divanı kararı olmadan hükümet üyesi olamaz. Hükümetten
ayrılma kararından sonraki üç gün içinde partili bakanların istifa etmeleri
gerekir. Aksine davrananlar Partiden istifa etmiş sayılırlar. Hükümette görev
alacak Parti Divanı üyelerinin sayısı toplam partili bakan sayısının üçte
ikisini geçemez. Hükümete katılacak üyeler Parti grubunda veya diğer Parti
organlarınca tespit edilemez.
ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
Madde 23 Parti Defterleri: Parti teşkilatının bütün
kademelerindeki organlarca aşağıdaki defterlerin tutulması zorunludur: Üye
Kayıt Defteri, Karar Defteri, Gelen ve Giden Evrak Kayıt Defteri, Gelir ve
Gider Defteri, Demirbaş Eşya Defteri. Bu defterlerin tutulma usul ve esasları ''Demokrat Parti İdari İşler Yönetmeliği'' ile
"Demokrat Parti Mali İşler
Yönetmeliği" nde gösterilir .
Madde 24 Görev, Yetki ve Sorumluluk: Bir organ veya merci, kanun veya
tüzükle devrine izin verilmeyenlerin dışındaki bütün yetkilerini, belirleyeceği
esas ve usuller çerçevesinde geçici veya sürekli olarak alt kademe organ ve
görevlilerine devredebilir. Bir organ veya üyeye görev verilmesi, bu görevin
ifası için gerekli yetkininde verilmiş olduğu anlamını taşır. Görevin tamamen
veya kısmen yerine getirilmemesinden görevli ve yetkili organ veya kişi sorumlu
olur .
Madde 25 Partinin Kapanması: Partinin kapanmasına Büyük Kongre,
toplanma yeter sayısının salt çoğunluğu ile karar verebilir. Partinin mal ve
haklarının nasıl tasfiye edileceği Büyük Kongre kararında belirtilir. Kapanma
kararının alınmasından hemen sonra Partinin kapandığı hususu TBMM Başkanlığına,
Anayasa Mahkemesine, İçişleri Bakanlığına ve Cumhuriyet Başsavcılığına Genel
Başkan tarafından yazılı olarak bildirilir.
SON HÜKÜMLER
Madde 26 Yürürlük: Bu Tüzük 25.Kasım.2001 tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 27 Yürütme: Bu Tüzük hükümlerini Parti Divanı ve Genel İdare Kurulu
yürütür.
DEMOKRAT PARTİ 9. OLAĞAN BÜYÜK KONGRESİ
DİVAN
BAŞKANLIĞI' NA
VAKİ
ÖNERGELER VE GENEL KURUL' UN ONAYI MUVACEHESİNDE TEŞEKKÜL EDEN TÜZÜK
KOMİSYONUMUZ; SEÇİMİNİ MÜTEAKKİP DERHAL
TOPLANMIŞ VE KENDİSİNE TEVDİİ OLUNAN GÖREVİ ÜSTLENEREK ÇALIŞMALARINI TAMAMLAMIŞTIR.
BUNA
GÖRE :
GENEL
MERKEZ YÖNETİMİ VE BAZI DELEGELERİMİZ TARAFINDAN, KOMİSYONA İNTİKAL ETTİRİLEN
ÖNERİ VE ÖNERGELER İLE YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI' NIN SP.45.MUH.1998/650
SAYI VE 16.11.1998 TARİHLİ YAZILI İSTEMLERİ VE SİYASİ PARTİLER KANUNU İLE CARİ
MEVZUAT VE GÜNCEL İHTİYAÇ DOĞRULTUSUNDA MÜZAKERE VE MÜTALÂA OLUNARAK, UYGUN
GÖRÜLEN NİHAİ ŞEKİL "TÜZÜK KOMİSYONU RAPORU" ŞEKLİNDE HAZIRLANIP -
DÜZENLENMİŞ VE EKLİ OLARAK SUNULMUŞTUR.
BİLGİ
VE ONAYLARINIZA ARZ OLUNUR.
DEMOKRAT PARTİ
9. OLAĞAN KONGRESİ
TÜZÜK
KOMİSYONU BAŞKANLIĞI
MUSTAFA NEVRUZ
SINACI ERSOY EROL ABUZER MUTLU
B A Ş K A N Ü Y
E Ü Y E
DEMOKRAT PARTİ 9.
OLAĞAN BÜYÜK KONGRESİ
TÜZÜK KOMİSYONU SONUÇ RAPORU
Değişen gündemin 4. maddesi uyarınca teşkil ve Mustafa Nevruz
SINACI, Ersoy EROL ve Abuzer MUTLU’ dan
teşekkül eden Komisyonumuz; Kasım ayının
25’
i Pazar günü saat : 12:00’ de Genel Merkez binasında toplandı. Kongre Divanı
tarafından verilen tüzük değişikliği ile ilgili rapor, diğer öneri, önerge,
YCBS' nın SP.45.Muh. 1998/650 Sayı ve 16.11.1998 tarihli yazılı tebligatları ve
Yönetimden intikal eden bilgi not’ lar incelendi. 2820 sayılı Siyasi Partiler
Kanunu hükümleri çerçevesinde değerlendirildi. Neticede : mevcut kanun ve cari
mevzuat ile Demokrat Parti’nin tarihi misyon ve geleneklerine uygun bulunarak
değiştirilmesi, çıkartılması ve eklenmesi lüzumuna kani olunan hususlar,
birleştirilmek suretiyle açık ve net
hükümler haline dönüştürüldü. Komisyonumuzca uygun görülerek, üzerinde oy
birliği sağlanıp mutabık kalınan, değişiklik ve ek metinleri aşağıdaki
şekildedir. Muhterem Kongre Divan Başkanlığı marifetiyle; Değerli Delegelerimiz
ve Genel Kurulumuzun görüş ve onaylarına arz olunur. Buna göre :
1. 6. maddenin son paragrafında
yer alan : "Faaliyet ve Hesap Raporunda karşı oy yazısı olmayan yönetim
kurulu üyesine, bu raporlar aleyhinde konuşma için söz verilemez." hükmü
ile.,
2. 7. maddenin "Oy
Pusulaları ve Oylama" başlıklı bölümünün sonunda yer alan: "Genel
Başkanca Parti Divanı üyeliğine aday gösterilen 25 isimli listede eksiksiz 15
ismin işaretlenmediği listeler de geçersizdir." hükmünün ve.,
3. 15. maddenin "İşten El
Çektirme" başlıklı bölüm birinci cümlenin sonunda yer alan : "ile İl
Disiplin Kurulları ve Başkanlarının görevine..." bölümün; YCBS istemi uyarınca tüzükten
çıkartılmasına,
4. 10. maddenin
"Parti Divanı" başlıklı "SEÇİMİ" bölümü ile "Görev Süresi ve Üyelik"
başlığını taşıyan metne ait 2.
paragrafın aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmesine :
a )
Seçimi : Parti Divanı, büyük kongre tarafından en az iki ve en çok üç yıllığına
doğrudan seçilen 80 asil 40 yedek üyeden teşekkül eder. Kademe kongresini
yapmış 2820 Sayılı SPK' na göre yerel
örgütlenmesini tamamlamış İl Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri de, Divan’
a aday olabilir ve seçilebilirler.
Ancak, Parti Divanı Üyeliğine seçilen bir il Başkanı ve/veya Yönetim Kurulu
Üyesi bu görevinden istifa etmedikçe Genel İdare Kurulu üyeliğine aday olamaz,
önerilemez ve seçilemez.
b)
Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı, Merkez ve taşra örgütlenmesini tamamlamış olup,
kendi büyük kongresini yapmış bulunan Kadın ve Gençlik Kolu Genel Başkanları,
Genel İdare Kurulu onayı ile kurulan, yönetmeliği olan ve aktif örgütünü
tamamlayan Kurul ve Komisyon Başkanları
ile ‘’ İki Olağan ve / veya Olağanüstü Büyük Kongre arasında ‘’ partiye
intisap eden Milletvekili, eski
Bakan ve Siyasi
Parti Genel Başkanları;
Parti Divanı toplantılarına ‘’TABİİ ÜYE ‘’ sıfatıyla davet olunur ve katılırlar. Ancak, her
hangi bir organa seçilme ve oy kullanma hakları yoktur.
5. GENEL İDARE KURULU : ( Seçimi ve çalışması ) Metin içinde yer
alan ‘’GİK 24 üyeden oluşur hükmü ‘’, ‘’GİK 30 ÜYEDEN OLUŞUR ‘’ biçiminde
değiştirilmesine.
6. 14. maddenin " İL, İLÇE, BELDE YÖNETİM
KURULLARI" na ait "seçimler" bölümünün YCBS istemi, SPK, Md.
19-20 ve Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca yeniden düzenlenmesine (a) ve
tüzükte açıklık bulunmayan "Görev Taksimi" ne ilişkin hüküm (b)
eklenmesine,
a) Seçimler:
Büyük Şehir İl Yönetim Kurulu :
Başkan Dahil 29 asil + 10 yedek
Büyük Şehir-Metropol İlçe
Yön. K. : Başkan Dahil 13 asil + 5 yedek
İl Yönetim Kurulu :
Başkan Dahil 15 asil + 5 yedek
İl Disiplin Kurulu :
Başkan Dahil 5 asil + 5 yedek (Tüzük md. 17)
Merkez İlçe ve İlçe Yönetim
Kurulu : Başkan Dahil 9 asil +
5 yedek
Belde Yönetim Kurulu :
Başkan Dahil 5 kişi atanır, yedeği
yoktur.
b) Görev taksimi :
Beldelerde : 1 Başkan, 1 Başkan Yardımcısı, Sekreter ve Muhasip Üye.,
İlçe, Merkez İlçe, Metropol İlçe, İl ve Büyük
Şehirlerde : 1 Başkan, 6 Başkan Yardımcısı ( Siyasi İşler +Teşkilât+Seçim
İşleri+Basın-Yayın-Tanıtım+Sosyal İşler+Yerel Yönetimler+Yan Kuruluşlar ) Sekreter ve Muhasip üye olmak üzere taksimi
yapılır.
Seçilenlere ait liste, görev taksim sonucu ve Kongre
tutanakları ( bütün kademeler dahil
) en geç 15 gün içinde Genel Merkezde
olacak şekilde gönderilir.
DEMOKRAT
PARTİ 9. OLAĞAN BÜYÜK KONGRE TÜZÜK KOMİSYONU
MUSTAFA NEVRUZ SINACI ERSOY EROL ABUZER MUTLU
B A Ş K A N Ü Y E Ü
Y E
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)